Hollanda’da yaşayan Usseb Karahalil, ikiz çocukları Siirin ve Milan ile Ağrı Dağı’na tırmanmak için Doğubayazıt’a geldi. Çeşitli kentlerden gelen 4 kişinin katılımıyla rehber eşliğinde 18 Temmuz’da dağa tırmanışa başlayan Karahalil ve çocukları 3 bin 200 metredeki kampa ulaştı. Keyifli bir tırmanışın ardından burada mola veren grup, ertesi gün 4 bin 200 rakımdaki kamp yerine vardı. Rahatsızlanan bir dağcının ayrılmasıyla sayıları 6’ya düşen grup, zorlu hava şartlarına rağmen tırmanışa devam etti.
Cumartesi sabahı 5 bin metreye çıkan grubun rehberi hava şartlarının kötü olduğunu belirterek zirve yapmanın riskli olacağını bildirmesi üzerine Karahalil, çocuklarıyla birlikte geri dönme kararı aldı. Rehber eşliğinde inişe geçen Karahalil ve ikiz çocukları, bu sırada grupta bulunan dağcılardan Muhammed Halim Dağlı ve Dilek Gökbulak’ın dağda kaybolduğunu öğrenince rehberi onları bulması için geri gönderdi. Çocuklarıyla inişe devam eden Karahalil, bastığı küçük bir taşın kayması sonucu düşerek sol ayağı diz altında 3 ayrı yerden kırıldı. Dağdan indirilen Karahalil, Doğubayazıt Devlet Hastanesi’nde yapılan müdahalenin ardından Erzurum’daki özel hastaneye getirildi.
Hastanede tedavisi devam eden Karahalil, Hollanda’dan çocuklarıyla zirve yapmak amacıyla Ağrı’ya geldiklerini belirterek, “18 Temmuz’da neşeli olarak başladığımız tırmanışımız çok iyi gidiyordu. 4 bin 200 metrede yağmur etkiliydi. Tırmanışa devam ederek 5 bin metreye ulaştık. Burada göz gözü görmüyordu. Görüş mesafesi 1,5 metrenin altındaydı. Rehberimiz zirve yapmanın riskli olacağını söyledi. Bunun üzerine ben çocuklarımla geri dönmeye karar verdik. 4 bin 600 metreye geldiğimizde Muhammed Halim Dağlı ve Dilek Gökbulak’ın kaybolduğu bilgisi geldi. Bunun üzerine rehbere ‘biz buradan aşağı ineriz, kamp yeri görünüyor. Sen git onları bul’ diyerek gönderdik. Biz inmeye devam ederken bastığım küçük bir taşın kayması sonucu düşerek ayağımı üç yerden kırdım” diye konuştu.
Muhammed Halim Dağlı ve Dilek Gökbulak’ın hayatını kaybettikleri haberini alınca çocuklarıyla büyük üzüntü yaşadıklarını anlatan Karahalil, “İki arkadaşın ölümü bizi çok üzdü. Duyunca gözümüz yaşla doldu, içimiz yandı. Bizimle beraber tırmanışa başlamışlardı. Çocuklarım Türkçe bilmediği için Dilek Hanım onlarla İngilizce konuşuyor, sohbet ediyordu. Tırmanış çok kısa bir süre ama çok güçlü bağ kuruluyor. Çocuklarım çok kötü oldular” dedi.
Ağrı’ya ilk kez geldiğini ifade eden Karahalil, bir daha geleceğini ama sadece 3 bin 200 metredeki kampa kadar çıkacağını söyledi.