MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy, olimpiyatların kimliklerin yok edilmeye çalışıldığı sosyokültürel bir terör propagandasıyla rehin alındığını belirtirken, milli kimliklerin yok edilmek istenerek insanlığın köleleştirilmek ve yok edilmek istendiğine vurgu yaptı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dr. Betül Sayan Kaya ise başörtülü sporcuların olimpiyattan men edilmesini inanç özgürlüğüne saldırı olarak nitelendirerek kabul etmediklerini belirtti. AK Parti Grup Başkanvekili ve Ankara Milletvekili Dr. Leyla Şahin Usta ise açılış töreninde ahlaksızlıkların dünyaya aşılanmaya çalışıldığını ve sapkın zihniyetlere karşı her zaman karşı duracaklarını dile getirdi. AK Parti İstanbul Milletvekili Şengül Karslı ise ahlaksızlık ve kimliksizliğin propagandasının yapıldığını ve dini değerlere hakaret edildiğini belirtti. AK Parti Nevşehir Milletvekili ve AB Uyum Komisyonu Üyesi Emre Çalışkan ise spor müsabakası açılışının LGBT, pedofili ve diğer sapkın akımların propaganda törenine dönüşüp dönüşmediğini sorguladı.
Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı, olimpiyatların LGBT ideolojisini dünyaya dayatma kampanyasına dönüştürüldüğünü ifade ederek Batı’nın çürümüş olduğunu vurguladı. GSB Federasyon Genel Sekreteri ve TBMM Milletvekili Danışmanı Çağlar Kurt ise ahlaksızlığın toplumsal çürümenin bir yansıması olduğunu ifade etti. MHP İzmir İl Başkanlığı Sosyal Medya Sorumlusu Özlem Sert, Paris 2024’ün küreselci elitlerin yeni dünya düzeni propagandasına sahne olduğunu vurguladı. Sanatçı ve AK Parti Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirlioğlu ise olimpiyatların insanlık adına bir utanç olduğunu ve sefilliğin son perdesi olduğunu dile getirdi. Yazar Nihat Genç ise açılış töreninin LGBT şovuna dönüştüğünü ve dünyanın bunu izlediğini belirtti.
Bu açıklamalar, olimpiyatların sadece spor değil, ahlaki ve toplumsal değerlerin de tartışıldığı bir platform olduğunu göstermektedir. Sporun birleştirici gücü yerine ahlaksızlığın ve kimlik algısının manipülasyonunun yapıldığı eleştirileriyle karşı karşıyayız. Kimi görüşlere göre, olimpiyatlar küresel güçlerin ve elitlerin ideolojik propaganda aracına dönüşmüş durumda. Bu eleştirilerin yanı sıra, sporun sadece rekabet ve eğlence değil, aynı zamanda ahlaki ve toplumsal sorumlulukların da önemsendiği bir platform olması gerektiği vurgulanmaktadır.
Sonuç olarak, olimpiyatların sadece spor müsabakalarından ibaret olmadığı ve toplumsal, ahlaki ve ideolojik tartışmalara da sahne olduğu görülmektedir. Olaya farklı siyasi ve ideolojik bakış açılarıyla yaklaşan siyasetçiler, sanatçılar ve yazarlar, olimpiyatların içeriğine ve mesajlarına dair farklı yorumlar yapmaktadır. Bu çeşitlilik, olimpiyatların sadece spordan ibaret olmadığını ve geniş bir perspektiften ele alınması gerektiğini göstermektedir.