Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Son yıllarda aile yapısını zayıflatmaya yönelik küresel tehditler ve toplumsal değişimler, evlilik oranlarında bir düşüşe, boşanma oranlarında ise bir artışa sebep olmaktadır. Bu gidişatı tersine çevirmek için güçlü ve dinamik nüfus yapısını teşvik eden, genç yaşta evlilikleri, doğurganlığı ve aile kurma noktasında cesaret veren politikalar geliştirmeyi öncelikli bir görev olarak görüyoruz” dedi.
Yılmaz, Türkiye’nin demografik yapısının sadece sayısal bir hedef olmayıp, ülkenin geleceğine yön verecek stratejik bir mesele olduğunu da vurguladı. Nüfusun sağlıklı yapılandırılması için kısa, orta ve uzun vadeli stratejilere ihtiyaç olduğunu belirten Yılmaz, “Bu kapsamda, öncelikli olarak doğurganlık oranlarını ve nüfus yenileme seviyesini sürdürülebilir kılmak için eylem planlarımızı ve yol haritamızı oluşturacağız” şeklinde konuştu.
2009 yılından itibaren Türkiye’de doğurganlık hızı ve nüfus artış hızında belirgin bir düşüş olduğunu belirten Yılmaz, “Toplam doğurganlık hızı 2001 yılında 2,38 çocuk iken, 2023 yılında 1,51 çocuk olarak gerçekleşmiştir. Bu, tarihimizin en düşük değeridir” ifadelerini kullandı. Yılmaz, mevcut doğurganlık hızının, nüfusun kendini yenilemesi için gerekli olan 2,1 eşiğinin altında olduğunu ve Türkiye’de sadece 10 ilimizin bu eşiğin üzerinde olduğunu vurguladı. Özellikle, toplam doğurganlık hızı 3’ün üzerinde olan tek ilin Şanlıurfa olduğunu belirtti.
“Yaşlı nüfus artmakta”
Yılmaz, Türkiye’de ortalama yaşın 34’e çıktığını belirterek, aşağıdaki açıklamayı yaptı: “Ülkemizde evlenme oranları ve doğurganlık hızı azalırken; boşanma oranları, ilk evlenme yaşı, ilk anne olma yaşı, tek ebeveynli aile sayısı, yalnız yaşayan birey sayısı ve yaşlı nüfus oranı gittikçe artmaktadır”. TÜİK’in verilerine göre, erkeklerde ortalama ilk evlenme yaşı 28 ve kadınlarda ise 26 olarak belirlenmiştir.
Yılmaz, TÜİK’in senaryolarına göre, 2054 yılında Türkiye’nin nüfusunun 93 milyon 775 bin olacağını, ancak 2100 yılında nüfusun azaltığını, 76 milyon 799 bin kişiye düşeceğini kaydetti. Bu durumun, aile yapısındaki değişikliklerin ve nüfus politikalarının önemini göstermesi açısından kritik olduğunu belirtti. “Sayın Cumhurbaşkanımız, mevcut durumu ‘varoluşsal tehdit, bir felaket’ olarak değerlendirmiştir. Bu yalnızca bir uyarı değil, aynı zamanda bizim için bir sorumluluk çağrısıdır” dedi.
“Tedbir alınmazsa düşecek”
Aile değerlerine yönelik saldırılar ve toplumsal yapılar üzerindeki cinsiyetsizleştirme çabaları hakkında dikkatli olunması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, “Nüfus projeksiyonları ve aile yapısındaki değişimlerle ilgili etkin tedbirlerin alınmaması durumunda doğurganlık hızındaki düşüş devam edecektir. Bu durum, toplumun geleceği için istihdam, sosyal güvenlik, ekonomi ve birçok alanda ciddi sorunlara yol açma potansiyeline sahiptir” ifadelerini kullandı.
“Ulusal Eylem Planı’ hazırlanacaktır”
Nüfus Politikaları Kurulu’nun çalışmaları hakkında bilgi veren Yılmaz, “Kurulumuz mevcut nüfus politikaları ve demografik yapıdaki değişimler üzerinde kapsamlı çalışmalar yapacaktır. Doğurganlık hızındaki düşüş, aile ve evlenme koşullarındaki temel değişkenlerin yanı sıra, bu alanlarla ilgili politika önerilerini de tespit edecektir”