Türkiye’de uzun yıllardır devam eden, milletin milli ve manevi değerlerine karşı olan bir anlayış sürekli farklı şekillerde ortaya çıkmaya devam ediyor.
Bu zihniyetin son örneği CHP’li Gökhan Günaydın tarafından sergilenmiştir. AJet’in Avrupa Hava Sahası’nda yaşanan yoğunluk nedeniyle bazı uçuşlarının kısıtlanması üzerine yaşanan aksaklıkları İmam Hatip lisesi mezunu olan THY Genel Müdürü Bilal Ekşi’ye bağlayarak gündeme getirdi.
Günaydın’ın bu hareketine ise AK Partili Mustafa Varank’tan sert bir tepki geldi. Varank, Günaydın’ın aksaklık yaşayan diğer havayolu şirketlerinin yöneticilerinin liselerini araştırıp araştırmadığını sordu ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin parasıyla Roma gezisine THY’den uçak kiralarken THY Genel Müdürü’nün lise mezuniyetinin neden aklına gelmediğini sorguladı.
Varank, Günaydın’a yönelik, “Kinini kusmak için konuyu İmam Hatip liselerine getirerek net bir nefret suçu işleyen bu ayrımcı kişiye ben olsam bir daha bilet satmazdım.” şeklinde sert bir açıklama yaptı.
Yaşanan bu olay, Türkiye’deki siyasi gerilimin bir yansıması olarak görülürken, İmam Hatip liselerinin sürekli hedef alınması ve tartışmalara konu olması da devam eden bir konu olarak dikkat çekmektedir. Herhangi bir sorunun veya olayın, kişilerin mezun oldukları okullarla ilişkilendirilmesi ve bu bağlamda ayrımcılık yapılması ise genel olarak kabul görmeyen bir davranış olarak görülmektedir.
Sonuç olarak, Türkiye’deki siyasi atmosferin, farklı kesimler arasındaki gerginliklerin ve ideolojik ayrımların, toplumun birlik ve beraberliğini zedeleyebilecek yönlere kaymaması ve düşmanlık üzerinden polemiklerin artarak devam etmemesi gerekmektedir. Herkesin farklı düşüncelere sahip olabileceği, ancak bunun birlikte yaşama kültür ve değerlerine zarar vermeden ifade edilmesi gerektiği unutulmamalıdır.