AK Parti’nin seçimlerde beklediği sonuçları alamaması üzerine çeşitli sebepler tartışılmaktadır. En başta gelen sebep olarak hayat pahalılığı gösterilmektedir. Ancak, sadece ekonomik sorunlar değil, rasyonel açıklamaları da zorlayan durumlar da bulunmaktadır. Örneğin, İstanbul Beykoz’da AK Parti’nin kaybetmesinde etkili olduğu iddia edilen faktörler arasında “depreme karşı alınacak tedbirlerin fazla iddialı olması” gibi beklenmedik durumlar da vardır. Bu tür gelişmeler, AK Parti’nin oy kaybetmesine neden olmuştur.
Muhalefetin seçim zaferi, özellikle CHP içinde şaşkınlık yaratmaktadır. Ankara Etimesgut’ta, geniş kesimlerin desteklediği bir aday yerine, vaatlerine “birbirimize sarılacağız” sözüyle yanıt veren bir ünlü ismin seçilmesi, CHP içinde de şaşkınlığa neden olmuştur. Bu durumda Cumhur İttifakı’nın ne yapması gerektiği de sorgulanır hale gelmiştir. Seçmenin sandıkta Cumhurbaşkanı Erdoğan’a iletme yolunu seçmiş olması, önümüzdeki dönemde beklentilerin gerçekçi olacağını göstermektedir. Erdoğan, seçmenin mesajını aldığını ifade etmiştir.
İstanbul seçimlerinde DEM’in adayı Meral Danış Beştaş’ın politik oyunlarının açığa çıkması, siyasetin gerçek yüzünü göstermiştir. Aldatılmış seçmenlerin tepkisi, siyasete dair önemli bir ders olmuştur.
CHP’de ise zafer sonrası kimin siyasi lider olacağı sorusu gündeme gelmiştir. İstanbul’da yüzde 51 alan İmamoğlu mu, yoksa Ankara’da yüzde 60 oy alan Mansur Yavaş mı siyasi lider olacaktır? Genel Başkan Özgür Özel’in de bu süreçteki rolü merak konusudur.
İsrail’in seçim sonuçlarına verdiği tepki ise dikkat çekicidir. CHP’nin zaferi, İsrail tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a mesaj olarak yorumlanmıştır. Bu durum CHP içindeki tartışmaları da tetiklemiştir.
Sonuç olarak, seçim sonuçlarına ilişkin çeşitli açıklamalar ve yorumlar yapılmaktadır. Partilerin, iç dinamiklerinin iyi analiz edilmesi ve yanlış adımların düzeltilmesi gerekmektedir. Türk siyaseti, bu seçimlerin ardından yeni bir döneme girmiştir ve gelecek süreçlerde nasıl şekilleneceği merak konusudur.
