AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in Mescid-i Aksa’ya polis eşliğinde girmesine yönelik açıklamalar yaptı. Çelik, Ben-Gvir’in provokatif eyleminin bölgesel çatışmalara neden olabileceğini belirtti. İsrail parlamentosunun Filistin Devleti’nin varlığını reddeden kararını da eleştiren Çelik, bu kararın soykırımcı politikaları desteklediğini ifade etti. Çelik, bölgede barış ve istikrarı tehlikeye atan adımların vahim olduğunu vurguladı.
Çelik, Orta Doğu’da kalıcı bir barışın ancak adil bir temel üzerine kurulabileceğini ve bunun yolunun da Filistin Devleti’nin başkenti Doğu Kudüs’te kurulması gerektiğini dile getirdi. Uluslararası toplumun acilen inisiyatif alarak barış için çaba göstermesi gerektiğini belirten Çelik, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın adil barış için yürüttüğü mücadelenin desteklenmesi gerektiğini söyledi. Soykırım politikalarına karşı mücadelenin sürdürüleceğini vurgulayan Çelik, dünya genelinde adil bir barış için çaba harcanması gerektiğini ifade etti.
Çelik’in açıklamaları, İsrail’in Mescid-i Aksa’ya yönelik provokatif adımlarının bölgedeki gerginliği artırabileceği konusunda dikkat çekerken, Filistin Devleti’nin kurulması ve Doğu Kudüs’ün başkent olması gerektiği vurgusu ön plana çıktı. Uluslararası toplumun, bölgedeki barış ve istikrar için daha aktif bir rol üstlenmesi gerektiği mesajı da Çelik’in açıklamalarında yer aldı.
İsrail’in Filistin topraklarındaki varlığını net bir şekilde reddeden politikalarının bölgedeki gerilimi artırdığı ve barış sürecini tehlikeye soktuğu vurgulanan açıklamada, Türkiye’nin ise adil bir barış için kararlılıkla mücadele ettiği belirtildi. Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adil bir barış için yaptığı çabaların önemine vurgu yaparak, soykırım politikalarına karşı mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceği mesajını verdi.
Sonuç olarak, bölgedeki gerginliğin artmasına neden olan İsrail’in Mescid-i Aksa’ya yönelik provokatif adımları ve Filistin Devleti’nin varlığını reddeden kararları, bölgede barış ve istikrara zarar veren faktörler olarak eleştirildi. Türkiye’nin adil bir barış için gösterdiği çaba ve soykırım politikalarına karşı mücadelede kararlı duruşu ise vurgulanarak, uluslararası toplumun bölgedeki barış sürecine etkin bir şekilde katkı sağlaması gerektiği ifade edildi.
