Siyasette “normalleşme” dönemiyle ilgili sorular oldukça fazladır. Ak Parti’nin 31 Mart yerel seçim sonuçlarını doğru bir şekilde okuyup okumadığı, “ruh ve kan kaybı” tespitinin doğru bir şekilde değerlendirilip değerlendirilmediği önemlidir. Kızılcahamam’daki istişare toplantısında alınan kararlar ve belirlenen takvim, Ak Parti’nin gelecekteki yol haritasını belirlemede etkili olacaktır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğindeki Ak Parti’nin “ruh ve kan kaybı”nı telafi etmek için reformist bir yöne doğru ilerlediği görülmektedir. Özellikle 2023 seçimlerinden sonra izlediği yeni yol, batıya yönelen bir politika olarak dikkat çekmektedir. CHP’nin taleplerine olumlu cevap verilmemesi, normalleşme sürecinin nasıl algılandığı konusunda ipuçları vermektedir.
Ak Parti’nin demokratikleşme ve reform söylemlerini öne çıkarması, parti içindeki değişimin bir yansıması olarak görülebilir. Özellikle seçim sonuçlarının ardından Ak Parti’nin “reformist” kimliğini hatırlaması ve özgürlükçü politikaları ön plana çıkarması dikkat çekicidir. Ancak, tartışmalı konuların irdelenmemesi ve belirli bir süre zarfında reformist politikaların uygulanmaması eleştirilere neden olmuştur.
Ak Parti’nin yaşadığı yenilgi sonrasında kimi sorumluluk almak yerine yeni bir yol haritası çizme yoluna gitmesi, parti içindeki değişimin bir yansıması olarak değerlendirilebilir. 2024 ve 2025 yıllarında yapılacak kongreler ve oluşturulacak politikalar, Ak Parti’nin gelecekteki konumunu belirleyecektir. Ekonomik sorunlar, terörle mücadele ve diğer konularda alınacak kararlar, parti içindeki değişimi şekillendirecektir.
Sonuç olarak, Ak Parti’nin yaşadığı değişim süreci, parti içindeki sorumlulukların yeniden değerlendirilmesine neden olmuştur. Yapılacak olan kongreler ve belirlenecek politikalar, Ak Parti’nin gelecekteki durumunu belirleyecektir. Ancak, hala devam eden sorunlar ve zorluklar, partinin önündeki en büyük engellerdir.