TBMM Genel Kurulu’nda Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun tümü üzerine yapılan görüşmeler sırasında CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır’ın konuşması sonrasında AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek kürsüye çıktı. Gökçek, CHP Diyarbakır Milletvekili Türkan Elçi’nin PKK silahlı terör örgütüne “örgüt” dememesine tepki gösterdi ve “PKK terör örgütünün tüm unsurları sizi desteklerken buna hiç ses çıkarmadınız. Aranızda PKK terör örgütü, terör örgütü değildir diyen Türkan Elçi’yi aday yaptınız. Evet, sizler PKK terör örgütünün tüm unsurların desteğini almanıza rağmen ses çıkarmadınız” şeklinde konuştu.
Gökçek, Elçi’nin PKK terör örgütüne “örgüt” dememesine yönelik eleştirilerinin ardından, CHP’nin terörle mücadele konusundaki tutumunu sorguladı. Elçi’nin PKK’nın tüm unsurlarının CHP’yi desteklemesine rağmen sessiz kaldığını belirten Gökçek, bu tutumun terör örgütlerine ve teröre karşı mücadeleye zarar verdiğini ifade etti.
AK Parti Ankara Milletvekili, PKK terör örgütüne destek verenlerin siyasi partilerde yer almalarının kabul edilemez olduğunu vurguladı. Gökçek, Türkan Elçi’nin PKK terör örgütüne yönelik ifadeleri ve CHP’nin terörle mücadeledeki duruşuyla ilgili olarak sert eleştirilerde bulundu ve partisinin terörle mücadele konusunda kararlı tutumunu savundu.
Osman Gökçek’in konuşması, TBMM Genel Kurulu’nda gergin anların yaşanmasına neden oldu. CHP’li milletvekillerinin tepkisiyle karşılaşan Gökçek, sözlerini sert bir şekilde savunarak terör örgütlerine karşı kararlılıkla mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı. Gökçek’in konuşması, terörle mücadele konusundaki farklı görüşleri ve partiler arasındaki polemiği bir kez daha gündeme taşıdı.
TBMM Genel Kurulu’ndaki tartışmalar, Türkiye’nin terörle mücadele stratejisi ve terör örgütlerine karşı izlediği politikaların ele alınmasına neden oldu. AK Parti ve CHP arasındaki karşılıklı eleştiriler, terörle mücadele konusundaki farklı yaklaşımları ve siyasetin terör üzerinden nasıl şekillendiğini gözler önüne serdi. Gökçek’in konuşması, Türkiye’deki terörle mücadele konusundaki tartışmaları tekrar alevlendirdi ve siyasi gündemi belirleyen önemli bir gelişme olarak değerlendirildi.