“`html
Nefes yazarı Nuray Babacan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu‘nun tutuklanması ile ilgili AKP kulislerinde dolaşan endişeleri dile getirdi. Babacan, bazı AKP mensuplarının bu olayla ilgili olarak, “Garip işler dönüyor. Bunun kime operasyon olduğunu iyi araştırmak lazım” şeklinde kaygılarını ifade ettiklerini aktardı.
Nuray Babacan, yazısında başlık olarak “Kaygılı AKP’lilerin ‘tuzak’ şüphesi”ni seçti ve bu durumun ardında yatan düşünceleri ortaya koydu. Babacan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik operasyona dair AKP içinde duyulan rahatsızlığın, parti içindeki birçok kişiyi etkilemekte olduğunu vurguladı. Bu durumun yanı sıra,; CHP’ye karşı sürdürülen tutumların ve muhalif medya ile birlikte bazı şirketler ve kişilere yapılan baskıların da kaygı yarattığını belirtti.
“Bazı parti yetkilileri, İmamoğlu ve CHP’ye yönelik operasyonların planlandığı gibi sonuçlansa bile Türkiye’nin çeşitli alanlarda ciddi kayıplar yaşayacağı düşüncesini taşıyor. AKP kurmayları, ekonomi, dış politikadaki sıkıntılar ve güven ortamının olumsuz etkilenmesi gibi konularda derin kaygılar içindeler,” diye yazdı.
Babacan, AKP içindeki kapalı kapılar ardında yaşanan tartışmalara dair önemli başlıkları şu şekilde sıraladı:
- “Garip işler dönüyor. Bunun kime operasyon olduğunu iyi araştırmak lazım. Daha önce de komplo kokan girişimler olmuştu. O dönemde Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilere zarar verdi. O zaman ortaya çıkan gizli tanık, dosyayı görünce suçlamaların sahte olduğunu anladık. Türkiye, o dönem hem ekonomik hem de siyasi açıdan büyük zararlar gördü.”
- “Eğer dosyaların içerikleri gerçekten doluysa, kimseye bunun siyasi olmadığı konusunda inandıramazsınız. Özellikle kendi diploması üzerinden tartışmalar açıldı. ‘Daha önce bizden de geçiş yapanlar oldu’ diyenler oldu, hukuk ihlali varsa bunun hesabını soracak kişi, diploma verenlerdir…”
- “Bir sabah aniden bu gelişmelerle uyanıyorsunuz. Peki, neden şimdi? Şimdiye kadar neden bir şey yapmadınız? Önceki hukuksuzluklara neden itiraz edilmedi?”
- “Parti içerisinde, bu konuda kimsenin bilgisi yoktu. Hiçbir yetkili organında konuşulmadı. Herkes durumu ekranda gördü. Ne olduğunu anlamak için tahmin etmek yetmez, tüm süreçlerin bilinmesi gerekir. Herkes bu durumu kucağında buldu.”
- “Gelişmelerin ardından durumu açıklama yapmak zorunda bırakılıyorsun. Tek isteğim, bu dosyaların içindeki iddiaların gerçek olması. Aksi takdirde kimseyi kendi inandırıcılığına ikna edemeyiz. Sonunda, siyasi rakiplerine operasyon yapan bir iktidar durumuna düşeriz.”
- “Daha alt kademelerden bilgi almak için çabalar içindeyiz. Partide doğru düzgün bir bilgi akışı yok, herkes ‘Gerçekte ne oluyor?’ diye soruyor.”
- “Ekonomi açısından alınan tüm kararların uygulanması zorlaşıyor. Yurt dışında imajımız olumsuz etkilendi. Açılım sürecinin etkilenmemesi için çabalar devam etse de herkesin içinde tereddüt var. Kaotik ortam, doğru adım ve projelerin hayata geçmesini etkiliyor. Daha akıllı ve soğukkanlı adımlar atılmalı…”
Parti içindeki bu ruh hali, tartışmaların sürmesi anlamına geliyor.
Bu bilgiler ışığında, AKP içindeki endişelerin ve cepheleşen görüş