2019 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak göreve başlayan Ekrem İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik gerçekleştirilen operasyonda tutuklandı. Bu durum, CHP açısından önemli bir destek hareketine vesile oldu. İmamoğlu’na destek verenler arasında yer alan Hüseyin Kocabıyık, sonrasında Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) tarafından ihraç edildi. Kocabıyık, ihraç edilmesinin ardından yaptığı açıklamada, partiden ihraç gerekçesinin oldukça ironik olduğunu ifade etti.
Kocabıyık, karara tepki göstererek, “AK Parti siyasi tarihimizin en büyük esprisini yaptı. Geçtiğimiz hafta beni partiden ihraç ettiler. Gönderdikleri tebligatta ihraç gerekçesi olarak, ‘partinin tüzük ve programına, demokrasi, insan hakları ve hukukun evrensel temel kural ve normlarına aykırı faaliyetlere katılmak, destek olmak yahut bizzat aykırı eylem ve işlemlerde bulunmak’ ifadesini kullandılar” dedi. Bu durumun kendisi açısından bir şaka gibi olduğunu belirten Kocabıyık, partinin kendisini bu gerekçelerle ihraç etmesini siyasi mizaha katkı olarak değerlendirdi.
Kocabıyık, AKP’nin kendisini ihraç etme gerekçelerini eleştirdiği açıklamasında, “Görünüşe göre AK Parti merkez disiplin kurulundaki bazı arkadaşlar, benim savunmamı beğenmemişler ve bu metnin parti arşivine girmesini engellemişlerdir. Ancak bu duruma karşılık, benim savunmamın Türkiye arşivine girmesini sağlamak için elimden gelen her şeyi yapacağım” diye ifade etti.
Kocabıyık’ın sosyal medya üzerinden paylaştığı ve savunma niteliği taşıyan metni dikkat çekici noktalara değiniyor. Metnin başlangıcında, kendisine yöneltilen suçlamaların aslında tam tersine, AK Parti’nin kendi ilke ve değerlerine aykırı bir davranış sergilediğini vurguladı. “AK Parti’nin uzun yıllar boyunca Türk milletine hizmet etmiş bir siyasi kurum olmasına rağmen, son dönemlerde bu değerlerden uzaklaştığını düşünüyorum” dedi. Kocabıyık, AK Parti’nin kuruluş beyannamesi ve ilkelerine uygun olarak geçmişte siyaset yaptığını belirtirken, mevcut durumun tam tersine gidişin kendisi için bir hayal kırıklığı yarattığını ifade etti.
Savunmasında, AK Parti’nin tarih boyunca demokrasi, hukuk ve insan hakları konularındaki katkılarına selam duran Kocabıyık, “Ancak son yıllarda parti, bu değerlere açıkça aykırı bir yol izlemiştir. İşte itirazlarımız bu gelişmelere karşı gelişmiştir” dedi. Partinin, hukuk ve adaletin istibdatlaştırıldığını, Anayasa’nın 24. maddesine aykırı eylemlerde bulunarak kendisini tehlikeye attığını savundu. Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına uyulmaması ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının tanınmaması gibi hukuksal boşluklardan da bahsetti.
Kocabıyık, “Demokrasimizi geliştirmek yerine, her geçen gün sınırların daraltılmasına maruz kalıyoruz. Siyasi rakiplerimiz ve muhalefet unsurları terbiye edilmeye çalışılarak hapse atıldılar” dedi. Ayrıca, parti içindeki bazı kişilerin zenginleşmesi üzerine önceden hiç merak edilmediğine dikkat çekmekte haklıydı. Kocabıyık, bu durumların kendisini dışarıda bırakmadığını ve göz ardı edilen bir çok emek ve alın terinin olduğunu ifade etti.
Kocabıyık’ın metninde dikkat çeken bir diğer husus ise, kendisinin ihraç edilmesinin, adalet ve kalkınma ideallerine verdiği emekten dolayı gerçekleştiğini belirtmesidir. “Ben bu hale getirilmiş bir siyasi partiden ihraç edilmek üzereyim. Adalet ve Kalkınma Partisi’ne verdiğim çok emek ve döktüğüm alın ter
