Türkiye’deki AKP’li belediyelerin, Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) olan borçlarını gayrimenkulleri karşılığında mahsup ederek bu borçları kapatma imkanından faydalandığı ortaya çıktı. Ancak bu imkanın sadece AKP’ye yakın belediyelere tanındığı ve muhalefet partilerine ait belediyelerin bu fırsattan yararlanamadığı belirtiliyor.
Muhalefet partilerinden gelen eleştirilerde, SGK borçları ile ilgili olarak adaletsizlik ve haksızlık olduğu ifade ediliyor. AKP’ye yakın belediyelerin gayrimenkullerini devrederek borçlarını sıfırlama imkanına sahip olduğu ancak muhalefet belediyelerine benzer bir fırsatın verilmediği belirtiliyor. Bu durum, belediyeler arasında siyasi ayrımcılığa yol açacak şekilde yorumlanıyor.
SGK borçlarının ödenmesi konusunda belediyelere avantaj sağlayan bu uygulamanın yasal dayanağı da sorgulanmaya başlandı. Mevcut düzenlemelerde muhalefet belediyelerinin benzer bir imkandan faydalanamayacağına dair bir hüküm bulunup bulunmadığı araştırılıyor. Ayrıca, bu uygulamanın adil ve hukuka uygun olup olmadığı konusunda da tartışmaların devam ettiği gözlemleniyor.
Öte yandan, AKP’ye yakın belediyelerin SGK borçlarını gayrimenkulleri karşılığında mahsup etme imkanının nasıl doğduğu da merak konusu oldu. Bu uygulamanın nasıl başladığı, hangi prosedürlerin izlendiği ve kimlerin bu fırsattan yararlandığı konuları da daha geniş çaplı bir araştırma gerektiriyor. Ayrıca, bu tür borçların sıfırlanması karşılığında belediyelerin hangi tür gayrimenkulleri devrettikleri ve bu sürecin nasıl işlediği de merak edilen konular arasında yer alıyor.
Sonuç olarak, AKP’ye yakın belediyelerin SGK borçlarını gayrimenkulleri karşılığında sıfırlama imkanına sahip olmaları ve muhalefet partilerine ait belediyelerin benzer bir fırsattan yoksun bırakılmaları eleştirilere neden olmaktadır. Bu durum, belediyeler arasında siyasi bir ayrımcılığa işaret etmekte ve adalet duygusunu zedelemektedir. Bu konuda yapılacak detaylı bir inceleme, şeffaf bir şekilde açıklık getirilmesi ve adaletin tesis edilmesi için önemli bir adım olacaktır.