AKP döneminde kamuda yapılan ihalelerin çoğunlukla iktidar yanlısı kişilere gittiği bilinmektedir. Bu durum, Bitlis Milletvekili adayı Mehmet Zeki Peker’in şirketi için de geçerlidir. İnşaat sektöründe faaliyet gösteren Peker, Manisa Akhisar Devlet Hastanesi’nin yapım işini de üstlenmiştir. Sağlık Bakanlığı, 29 Mart 2024 tarihinde Manisa Akhisar’da inşa edilecek olan 450 yataklı devlet hastanesi için açık ihale düzenlemiştir. İhale sonucunda, 4 Haziran 2024 tarihinde Zey Yapı Sanayi Madencilik Enerji Müşavirlik Ticaret A.Ş. ile 3 milyar 672 milyon TL’lik bir sözleşme imzalanmıştır.
Peker’in şirketi, daha önce Aydın’da da benzer bir ihalede yer almıştır. 900 yataklı Aydın Şehir Hastanesi’nin yapımı işi için 4 Kasım 2020 tarihinde Peker’in şirketi ve Kolin İnşaat ortaklığına Sağlık Bakanlığı tarafından 976 milyon 424 bin TL ödeme yapılmıştır. Ancak yıllar geçmesine rağmen hastane tamamlanamamıştır. 9 Şubat 2024’te pazarlık usulüyle yeni bir ihale düzenlenmiş ve bu ihaleyi ikinci kez Peker’in şirketi kazanmıştır. Şehir hastanesinin tamamlanması için toplamda 2 milyar 875 milyon TL ödenmiştir. İkmal ihalesiyle birlikte, toplam maliyet 4 yılda 3 milyar 851 bin 424 TL’ye yükselmiştir.
Zey Yapı, sadece Aydın ve Manisa’da değil, diğer illerde de hastane ihalelerinde yer almıştır. Örneğin, Çankırı’da 400 yataklı bir devlet hastanesi yapım ihalesi 27 Mart 2023 tarihinde açık ihale usulüyle gerçekleştirilmiştir ve bu ihaleyi Peker’in şirketi ile Peyhan İnşaat ortaklığı kazanmıştır. 1 milyar 590 milyon TL ödenerek hastane inşaatı başlatılmıştır. Ayrıca, 18 Eylül 2023 tarihinde Kahramanmaraş’ta Nurhak Acil Durum Hastanesi için yapılan ihale de Peker’in şirketi tarafından kazanılmıştır. Bu ihale sonucunda devletin kasasından 595 milyon 500 bin TL çıkmıştır.
Tüm bu ihaleler göz önüne alındığında, Mehmet Zeki Peker’in şirketi Zey Yapı’nın, AKP iktidarına yakınlığı sayesinde birçok devlet hastanesi inşaatı işini üstlendiği ve milyarlarca liralık sözleşmeler kazandığı görülmektedir. Kamu kaynaklarının etkin ve adaletli bir şekilde kullanılması gerekliliği göz ardı edildiğinde, bu tür durumların devam edebileceği ve şeffaf olmayan ihale süreçlerinin devam edebileceği endişesi ortaya çıkmaktadır. Bu durum, kamu ihalelerinde rekabetin azalmasına ve kaynakların doğru kullanılmamasına yol açabilir.