Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, 2 Ocak 2025’teki Regaib Gecesi ve ardından başlayacak olan mübarek üç ayların kutlanması dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Erbaş, mesajında, bu özel zamanların, hayırların kazanılması ve şerlerin bertaraf edilmesi için önemli bir fırsat sunduğunu vurguladı.
ANKARA (İGFA) – Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, bu mübarek ayların, Müslümanların birliğini ve beraberliğini güçlendirmesinin yanı sıra, yeryüzünde barış ve huzurun sağlanmasına vesile olmasını Yüce Allah’tan dilediğini ifade etti. Erbaş, inanç, kültür ve medeniyet açısından önemli bir yere sahip olan rahmet, bereket ve mağfiret dolu bu dönemlere eriştikleri için bir sevinç ve heyecan içinde olduklarını belirtti.
Regaib Gecesi’nin, 2 Ocak Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece yaşanacağını ifade eden Prof. Dr. Erbaş, müslümanların bu geceyi değerlendirmelerinin önemine dikkat çekti. Başkan Erbaş, bu özel gecenin çok kıymetli olduğunu vurgulayarak, yapılacak duaların ve ibadetlerin Yüce Allah katında makbul olacağına inandığını dile getirdi.
Üç ayların, Recep, Şaban ve Ramazan aylarını kapsadığını hatırlatan Erbaş, bu dönemlerin maneviyatını artırarak, insanların ruhsal dünyalarına katkı sağlayacağını belirtti. Bu mübarek zaman diliminde, toplumun tüm bireylerinin Yüce Allah’a yönelerek, özür dileyip af talep etmeleri gerektiğini dile getiren Erbaş, bireylerin yaşamlarını her yönüyle gözden geçirmeleri gerektiğini ifade etti.
Prof. Dr. Erbaş, mesajında, “Bu bereket ikliminde hep birlikte ellerimizi Rabbimize açarak O’ndan affımızı isteyelim. Kitabımızla olan bağımızı, nimetlere karşı şükrümüzü, helal ve harama karşı duyarlılığımızı, ömrümüzle arzularımız arasındaki ilişkiyi bir kez daha gözden geçirelim.” dedi. Ayrıca, aileler, akrabalar ve yakın çevre ile olan ilişkilerin de bu dönem içerisinde güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Mesajının sonunda, milletimizin ve tüm İslam âleminin mübarek üç aylarını ve Regaib Gecesi’ni tebrik eden Erbaş, bu özel zamanların hayırlara vesile olmasını, birlik ve beraberliğin pekiştirilmesine katkı sağlamasını, yeryüzünde barış ve huzurun hâkim olmasına yardımcı olmasını Yüce Rabbimizden niyaz ettiğini belirtti. Böylece, toplumdaki dayanışma ve yardımlaşma ruhunu canlı tutarak, bu güzel zamanları en iyi şekilde değerlendirebilmenin önemine dikkat çekmiş oldu.
