İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 2 Nisan’da tüketim boykotu yapma çağrısına yönelik soruşturma süreci hakkında sabaha karşı bir açıklama yaptı. Diğer hükümet üyelerinin aksine, sabah saatlerinde bu konuda sert bir duruş sergileyen Yerlikaya, “Bu çağrı ekonomik bağımsızlığımıza yönelik bir sabotajdır. Ekonomimize bir darbe girişimidir!” şeklinde ifadelerde bulundu. Yerlikaya, söz konusu boykotun halk arasında kin ve düşmanlık tohumları ekmeye çalıştığını, Türkiye’ye yönelik “işkence” iddialarıyla da iftiralar atıldığını öne sürdü. Açıklamalarında ana muhalefet partisi CHP’ye yönelik de sert eleştirilerde bulunarak, gençlerin sokaklara çağrılması yoluyla iç karışıklık çıkarmaya çalışıldığını iddia etti. Bu durumun arkasında gördüğü siyonist İsrail’in yer aldığını belirtti.
University students in the aftermath of İmamoğlu protests called for a consumption boycott on April 2nd, garnering support from a wide range of individuals, including politicians and artists. Among these supporters was the CHP leader, Özgür Özel. However, AKP spokesperson Ömer Çelik reacted to Özel’s endorsement of the boycott by stating that doing so is “a threat to Turkey as a whole.”
Shortly after Çelik’s remarks, an investigation was initiated into the boycott calls. Just a day before April 2nd, allegations of “hate and discrimination” and “inciting the public to hatred and enmity” led to the official inquiry. Following this, a series of statements from the Presidential Cabinet followed, where ministers referred to the boycott as an “economic blackmail attempt.”
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sabah saat 03.57’de yapılan boykot çağrılarıyla ilgili sert bir açıklama yaparak, boykot çağrısında bulunanlara ve bu çağrıyı destekleyen CHP’ye karşı tepkilerini dile getirdi.
Yerlikaya, boykotun halk arasında kin ve düşmanlık tohumları ekmeye çalıştığını ifade ederken, gözaltı ve tutuklamalardan sonra ortaya atılan işkence iddialarının da Türkiye’ye yönelik iftiralar olduğunu vurguladı. CHP’nin çağrılarını büyük bir keyifle izleyenlerin başında İsrail’in geldiğini belirtmesi ise dikkat çekti.
“2 Nisan” boykotuna soruşturma açıldı, Kabine’den peş peşe açıklama geldi: Ekonomiyi sabotaj girişimidir; maddi kaybı olan dava açabilir!
Yerlikaya’nın açıklamaları şöyle oldu:
“Gençlerimizi kendi siyasi emelleri uğruna sokaklara çağırıp iç karışıklık çıkarmaya çalışanlar; halkımız arasında kin ve düşmanlık tohumlarını ekmeye uğraşanlar, ‘işkence yapılıyor’ diyerek ülkemize iftira atanlar, şimdi de ‘boykot çağrısı’ yapıyorlar.”
“Ana muhalefetin fütursuz çağrılarını büyük bir keyifle izleyenlerin başında siyonist İsrail’in gelmesi, nasıl bir tezahürdür?”
“Türkiye kendi ayaklarının üzerinde durdukça, dünya siyasetinde dik ve güçlü bir duruş sergiledikçe, bölgesinde olup bitene seyirci kalmadıkça, hem milletimizin hem de mazlumların hakkını korudukça, birileri yine aynı oyunları sahneye koymaya başladı.”
“Şimdi de ‘boykot’ diyorlar. Peki kim, kimi boykot edecek?”
“Milletimiz; kendi esnafını, çiftçisini, yerli ve milli ürünlerini, üreticilerini, öz sanayisini boykot edecek, öyle mi? ‘Demokratik hak’ kalkanı gölgesinde isten
