Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan karar doğrultusunda, yüksek alkollü içkiler ile damıtılmış içkilerin maktu özel tüketim vergisi (ÖTV) tutarına geçtiğimiz günlerde 158,71 lira zam yapıldığı bildirildi. Bu zam, alkol firmalarının hareketliliğine neden olurken, 2025 yılının ilk ayında alkollü içkilere art arda zamlar gerçekleştirilmiştir.
Tekel Bayileri Yardımlaşma Derneği (TBYD) Başkanı Erol Dündar, sosyal medya platformu X’te yaptığı açıklamada, “Bir ithal alkol grubuna daha zam geldi. Viski, votka, tekila, cin gibi içkilere zam yağmuru devam ediyor,” ifadelerini kullanarak sektörün bu duruma nasıl etkilendiğine dikkat çekmiştir. Bu açıklamalar, alkol tüketicileri arasında endişe yaratmış ve fiyat artışlarının ne denli süreceği hususunda belirsizlik oluşturmuştur.
Alkol fiyatlarına yapılan bu artışlar, içki üreticileri ve tüketiciler üzerinde önemli etkiler yaratmakla kalmayıp, sektördeki genel zam dalgasının da hızla yayılmasına neden olmaktadır. Yüksek ÖTV oranları, alkol satışlarını artırma hedefiyle birleştiğinde, kötü etkiler meydana getirmekte ve alkol pazarında fiyat istikrarını tehlikeye atmaktadır. Özellikle, lüks tüketim ürünleri arasında yer alan alkol ürünlerinin zamları, tüketicilerin bütçesini zorlamaktadır.
Alkol fiyatlarının artışı, piyasada çeşitli tepki ve yorumlara yol açtı. Sektör uzmanları, bu tür zamlara sık sık maruz kalmanın alışkanlıkları değiştirebileceğini, insanların daha düşük fiyatlı alternatiflere yönelebileceğini belirtiyor. Bunun yanı sıra, fiyat artışlarının kaçınılmaz olarak içki tüketimi üzerindeki talebi azaltabileceği görüşünde birleşiliyor. Ayrıca, bu zamların çeşitli sosyal ve ekonomik sorunlara yol açabilecek potansiyele sahip olduğu öngörülüyor.
Son zamanlarda artan alkol fiyatları, özellikle genç tüketiciler için bir engel oluşturabilirken, bu durumun alkol bağımlılığı gibi toplumsal sorunları da artırmasından endişe ediliyor. Yüksek fiyatların, alkol kullanımını azaltma hedefinde ters etki yapabileceği düşünülüyor. Alkol fiyatları üzerindeki baskılar, aileleri de etkileyerek, gelir düzeyinin düşmesine neden olabilir.
Sektör temsilcileri, hükümetin bu zamlarla birlikte attığı adımların; hem içki üreticilerini hem de perakende satış noktalarını zorlayacağını ve alkol yasalarının düzgün uygulamaları açısından sıkıntılar yaşanabileceğini ileri sürüyor. Bu durumu bertaraf etmek için alternatif çözümlerin geliştirilmesi gerektiği ifade edilmektedir. Tüketicilerin değişen fiyatlara nasıl tepki vereceği ve bu zamlara karşı alkol tüketim alışkanlıklarının nasıl değişeceği merak edilmektedir.
Bu bağlamda, hükümet yetkililerinin ve sektör liderlerinin alkol fiyat biçimlendirme politikalarını tekrar gözden geçirmeleri gerekliliğinin altı çizilmektedir. Ayrıca, alkol vergileri ve fiyatlandırma süreçlerinin daha sürdürülebilir ve şeffaf hale getirilmesi gerektiği görüşü yaygındır. Alkol sektörü, tüm bu koşullar nedeniyle karmaşık ve dinamik bir yapıya sahip olup, her zamdan sonra yeni bir dengeleme sürecine girmektedir.
Elde edilen verilere göre, alkol fiyatlarının artışı, birçok tüketicinin alışveriş yapma alışkanlıklarını değiştirmesine neden olmaktadır. Düşük fiyatlı içecek markalarına yönelim artarken, premium markaların satışlarındaki düşüş dikkat çekmektedir. Tüketiciler, yeni fiyatlarla birlikte, alternatif içecekler denemeye veya daha çeşitli ürünleri keşfetmeye başlayabilirler. Bu durum, alkol endüstrisinde bir çeşitlilik yaratarak, daha önce göz ardı edilen markaların öne çıkmasına yardımcı olabilir.