Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı Eğitim Sen, 3 Aralık 2016 tarihinde Adana Atatürk Parkı’nda bir basın açıklaması düzenledi. Bu açıklama, kanun hükmünde kararnameyle ihraç edilen üyelerine destek olmak amacıyla gerçekleştirilmişti. Eğitim Sen üyesi öğretmen E.K., basın açıklamasını okuyarak üyelerine destek vermişti. Ancak E.K., bu açıklamanın ardından, Türk milletini ve devletini aşağıladığı iddiasıyla disiplin soruşturmasıyla karşı karşıya kalmıştı.
Öğretmen E.K., disiplin cezasına itiraz etmek için mahkemeye başvurmuştu. Ancak mahkeme, eylemin sübuta erdiğini belirterek E.K.’un itirazını reddetmişti. Bunun üzerine E.K., Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuş ve sendika hakkının ihlal edildiğini belirtmişti. Anayasa Mahkemesi dosyayı inceledikten sonra E.K.’yı haklı bulmuş ve sendika hakkının ihlal edildiğine karar vermişti. Ayrıca E.K.’ya 5 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetmişti.
Bu olay, ifade özgürlüğü ve sendika hakkı gibi temel hak ve özgürlüklerin önemini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Anayasa Mahkemesi’nin verdiği bu karar, benzer durumlarda haksız yere cezalandırılan diğer bireyler için de bir emsal teşkil edebilir. Bu kararın, demokratik bir toplumda hak ve özgürlüklerin korunması adına önemli bir adım olduğu söylenebilir.
Sonuç olarak, Eğitim Sen üyesi öğretmen E.K.’nın yaşadığı bu olay, ifade özgürlüğü ve sendika hakkı gibi temel hakların korunması gerektiğini bir kez daha göstermiştir. Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karar, bu hakların korunması adına önemli bir adım olmuştur. Bu olay, benzer durumlarla karşı karşıya kalan diğer bireyler için de bir emsal teşkil edebilir ve demokratik hak ve özgürlüklerin korunması adına dikkatle takip edilmesi gereken bir sürecin parçasıdır.