Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, son zamanlarda Türkiye genelinde belediyelerin SGK’ya olan toplam prim borcunun 96 milyar TL’ye ulaştığını açıkladı. Bu borcun yüzde 67,7’sinin ise tek başına CHP’li belediyelere ait olduğu belirtildi. Bu açıklamanın ardından Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’tan iktidarı suçlayıcı bir tepki geldi.
Yavaş, Bakan Işıkhan’ın beyanlarına karşılık olarak, “Sayın Bakan, müflis tüccar gibi davranıyorsunuz! Geçmişe dönüp eski defterleri karıştırıyorsunuz ve suçu başkalarına atıyorsunuz. Yönetemiyorsunuz, sorunları ve başarısızlıkları başka yerlere yüklüyorsunuz. Unutmayın ki bu sadece CHP’li belediye başkanlarının sorunu değil, tüm belediyelerin karşı karşıya olduğu bir meseledir” dedi.
Yavaş, açıklamalarına devam ederek, 31 Mart seçimlerinde iktidarın aldığı ağır bir yenilgi sonrasında anket sonuçları ve ekonomideki olumsuz gidişat nedeniyle belediyeleri hedef göstermeye başladığını belirtti. Özellikle CHP’li belediyeleri hedef alarak sadece borcu olan ilk 5 belediyeyi açıkladıklarını ifade eden Yavaş, neden sadece ilk 20, neden ilk 50 veya tüm belediyelerin borçlarının açıklanmadığını sorguladı.
Bu tartışma, belediyelerin SGK borçları konusunda bir kez daha gündeme gelirken, iktidar ile muhalefet arasında gerilim artmış görünüyor. CHP’li belediyelerin borçlarına ilişkin yapılan açıklamalar ve suçlamaların yanı sıra, belediyeler arasındaki siyasi rekabetin de etkisiyle konu daha da karmaşık bir hal almış durumda.
Bakan Işıkhan’ın belediyelerin borçları konusunda icra işlemlerine başvurma açıklaması da bu gerilimi artıran bir diğer husus olmuştur. Belediyelerin mali durumlarıyla ilgili yapılan açıklamalar ve karşılıklı suçlamalar, Türkiye siyasetinde yeni bir polemiğe sebep olmuş ve kamuoyunun da dikkatini çekmiştir.
Sonuç olarak, belediyelerin SGK borçlarının yanı sıra, bu borçların siyasi bir malzeme haline getirilmesi ve karşılıklı suçlamaların artması, Türkiye siyasetindeki gerilimi tırmandırmaktadır. Belediyelerin mali durumlarının ve borçlarının şeffaf bir şekilde ele alınması, sorunun çözümü için önemli bir adım olabilir. Bu noktada, iktidar ve muhalefet arasındaki diyalog ve işbirliği önem taşımaktadır.
