Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın hazırladığı Bölgesel Gelişme Ulusal Strateji Belgesi’ne göre, Kahramanmaraş merkezli depremler sonrasında Türkiye’nin çeşitli illerinden 2,5 milyon kişi göç etti. Bu çerçevede, göç edenlerin 450 bini, ikamet değişikliği yaparak resmi adreslerini değiştirdi. Bu durum, göç eden her beş kişiden birinin yeni bir ikamet adresine geçtiğini ortaya koyuyor. Depremler, yalnızca fiziksel hasar değil, aynı zamanda nüfus hareketliliği açısından da büyük bir etki yarattı.
ANKARA (İGFA) – Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Kiev, İstanbul, Antalya, Bursa, İzmir ve Kocaeli gibi illerle birlikte Ankara’yı “potansiyel küresel il” olarak tanımladı. Bu tanım, şehrin gelişim potansiyelini ve ekonomik dinamikleri göz önünde bulundurularak yapılmıştır. Yapılan değerlendirmelerde, bu tür şehirlerin uluslararası düzeyde rekabetçiliklerini artırarak, ekonomik büyümeye katkıda bulunması bekleniyor.
Ulusal Strateji Belgesi’ndeki verilere göre, Ankara, son süreçte yaklaşık 50 bin yeni ikamet kaydı aldı. Bununla birlikte, Ankara’ya eklenen toplam nüfusun 250-300 bin arasında olduğu tahmin ediliyor. Bu durum, Ankara’nın göç alımı açısından ne denli önemli bir merkez haline geldiğini gösteriyor. Başkent olma özelliği, bürokratik merkezleri ve eğitim kurumlarıyla Ankara, göç eden kişilerin tercih ettiği yerlerden biri olmayı sürdürüyor.
Bölgesel Gelişme Ulusal Strateji Belgesi’nde yapılan analizler, Ankara’nın aldığı göçlerin yanı sıra güzel stratejik konumunun da bölgesel ve ulusal kalkınmadaki kritik rolünü ortaya koydu. Başkanlık ve kamu kurumlarının varlığı, eğitim imkanları ve iş olanakları, Ankara’nın çekiciliğini artıran unsurlardandır. Bu faktörler, özellikle genç nüfusun ve ailelerin şehre yönelmesine etki ediyor.
Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejisi’ne dair 2024-2028 dönemine yönelik stratejiler ile birlikte, 2014-2023 dönemindeki araştırma sonuçları ve analizlere ulaşmak için burası tıklanabilir. Bu belgeler, Türkiye’nin bölgesel kalkınmayı artıracak politikalarını belirlemesi açısından kritik öneme sahip. Ayrıca, göç dinamiklerinin anlaşılması ve bu süreçte yaşanan değişimlerin yönetilmesi için yapılan bu çalışmalara dikkat çekmek, ülkedeki ekonomik ve sosyal dengenin sağlanmasına katkıda bulunacaktır.