Ankara Kedisi ve Kedi Evi: Koruma ve Bakım İnisiyatifi
Ankara kedisi, uzun, beyaz ve parlak tüyleri ile Türkiye’nin özel kedi türleri arasında öne çıkan bir canlıdır. Bu özel türün yaşatılması için Pursaklar Belediyesi tarafından 2017 yılında kurulan Ankara Kedi Evi, şu anda 50 Ankara kedisine yuva olmaktadır. Hem sahiplenmek isteyen halka açık olan bu merkez, kedilerin sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürdürebilmeleri için gerekli tüm olanakları sunmaktadır. Ankara Kedi Evi’nin lisanslı kedi yetiştiricisi ve veteriner tekniker Ayşegül Korkmaz, her yıl 100 yavru kedinin sahiplendirildiğini belirtmektedir.
Korkmaz, sahiplenme taleplerinin her yıl ocak ayından itibaren toparlandığını ve kedilere iyi bakabilecek sahipleri bulmak için titiz bir seçim yaptıklarını ifade etmektedir. Bu süreç, kedilerin toplum içine kazandırılması ve sevgi dolu bir yuvaya kavuşması amacıyla büyük bir önem taşımaktadır.
Konforlu Bakım Ortamı
Ankara Kedi Evi, kedilere rahat bir yaşam sunmak için özel olarak tasarlanmış altı farklı yaşam alanına sahiptir. Bu alanlar, erkek kediler, dişi kediler, gebe dişiler, yetişkin dişiler, yavrular ve kısır kedileri için ayrılmıştır. Her bir kafes, kedilerin rahat hareket edebilmesi için özel düzenlemelere sahiptir. Ayşegül Korkmaz, bu kafeslerin yarı açık, yarı kapalı bir yapıda olduğunu belirtmekte ve “Kedilerimizin mutluluğu, tüylerinin parlaklığı ve temizliğinden belli oluyor” diyerek kedilerin refahına verdikleri önemi vurgulamaktadır.
Korkmaz, kedilerin mutluluğuyla birlikte stresin de önemine dikkat çekmektedir. Stresin, birçok hastalığın temel nedeni olabileceğini, deri ve tüy dökülmelerine hatta yemek yememe gibi durumlara yol açabileceğini söylemektedir. Bu nedenle, kedilere sunulan ortamın rahatlığı, sağlıkları açısından kritik bir rol oynamaktadır.
Kedilerin Soy Ağacı Takibi
Bakım evinin kurulmasından bu yana, burada doğan her yavrunun soyu kayıt altına alınmaktadır. Ayşegül Korkmaz, kedilerin anne, baba, ata ve dede bilgilerini 6-7 soy ağaç seviyesine kadar takip ettiklerini belirtmektedir. Bu durum, kedilerin tek eşli üremesine özen gösterme amacı taşımaktadır. “Kim kiminle eşleşiyor bunu not alıyorum” diyen Korkmaz, bu bilgilere dayalı olarak doğum tarihlerini tahmin etmenin mümkün olduğunu, bu nedenle anne kedilerin doğumdan bir hafta önce doğumhaneye alınması gerektiğini açıklamaktadır.
Ankara Kedi Evi’nde bulunan kedilerin safkanlık belgelerinin de bulunduğu ifade edilmektedir. Örneğin, “Poyraz” isimli kedi, Ayasofya’nın sembol kedisi olan “Gli”nin ölümünün ardından camiye gönderilen “Kılıç” isimli kedinin oğludur. Poyraz, doğası gereği oldukça çapkın bir kedidir. Korkmaz, Poyraz’ın taşıma çantası gördüğünde normalde korkan kedilerin aksine, yeni bir tanışma fırsatı için hemen çantaya atladığını belirterek, bu ilginç davranışını mizahi bir dille anlatıyor.
Birlikte Yaşama Kültürü ve Toplumsal Farkındalık
Ankara Kedi Evi, yalnızca bir barınak değil, aynı zamanda toplumsal farkındalığı artırmayı hedefleyen bir organizasyondur. Kedilerin bakımı ve sahiplendirilmesiyle birlikte, halkın bu konuya olan ilgisini artırmayı amaçlamaktadır. Ayşegül Korkmaz, “Her kedimiz, insanları mutlu etme kapasitesine sahip birer canlıdır” diyerek, kedilerin toplumsal hayatın bir parçası olması gerektiğini savunmaktadır. Kedi Evi, ziyaretçilere sadece kedileri görme imkanı sunmakla kalmayıp, aynı zamanda bu canlılar hakkında eğitimler ve seminerler düzenlemesiyle bilinçlenmeyi de teşvik etm