“`html
2025 yılı Mart ayının başlarında, Ankara Valiliği, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bazı soruşturmalar çerçevesinde gerçekleştirilen protestolara dair önemli bir duyuru yaptı. Bu duyuruda, sosyal medya ve benzeri platformlar aracılığıyla yapılan provokatif paylaşımlar ve edinilen diğer bilgiler doğrultusunda, halkı provoke ederek kanunsuz toplantı ve gösteri yürüyüşleri gerçekleştirme ihtimalinin bulunduğu istihbaratını aldığını bildirdi. Bu bağlamda, başkent genelinde 5 gün süreyle her türlü toplantı, gösteri ve basın açıklamasının yasaklanacağı açıklaması yapıldı.
Valilikten yayımlanan açıklamada, yürütülen yasakların gerekçeleri detaylı bir şekilde belirtildi. Açıklamada, “il genelinde huzur ve güvenliğin sağlanması, kişi dokunulmazlığının korunması, emniyetin tesis edilmesi, kamu esenliğinin devamlılığı, milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlakın korunması ile diğer bireylerin hak ve özgürlüklerinin teminat altına alınması” gibi unsurların, alınan tedbirlerin ana sebebi olduğu vurgulandı. Ayrıca, bu önleyici kolluk tedbirleri çerçevesinde suç teşkil eden eylemlerin gerçekleştirilmesinin önüne geçilmesinin ve genel asayişin sağlanmasının amaçlandığı da ifade edildi.
Açıklamada, bu yasakların hangi kapsamda olduğu da net bir şekilde belirtildi. Önceden izin verilen etkinlikler haricinde, kapalı ve açık alanlarda yapılacak olan tüm toplantılar, gösteri yürüyüşleri, basın açıklamaları, çadır kurma, stant açma, oturma eylemi, imza kampanyası gibi çeşitli eylemlerin yanı sıra el ilanı dağıtımı ile pankart ve afiş asma gibi faaliyetlerin de 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 17. ve 19. maddeleri ile 5442 Sayılı İller İdaresi Kanunu’nun 11. maddesinin (A) ve (C) fıkraları gereğince yasaklandığı bildirildi.
Yasakların geçerli olduğu tarihler ise 21 Mart 2025 Cuma günü saat 14.00’dan başlayıp, 25 Mart 2025 Salı günü 23.59’a kadar süreceği şeklinde ifade edildi. Bu kapsamda, Ankara Valiliği’nin almış olduğu bu kararın arka planında, toplumsal huzuru sağlamak ve potansiyel şiddet eylemlerinin önüne geçmek olduğu anlaşılmaktadır. Sosyal medya üzerinden yapılan provokatif paylaşımların, halkı sokağa dökme ya da kaos ortamı oluşturma arzusu taşıdığı yönündeki endişeler, bu yasakların uygulanmasında etkili bir rol oynamaktadır.
Ankara Valiliği’nin açıklaması ve almış olduğu bu önlemler, toplumun güvenliği açısından önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Devlet otoritesinin, halkın huzur ve güvenliğini sağlama amacıyla aldığı bu tür önlemler, her ne kadar bazı kesimler tarafından eleştirilse de, potansiyel bir kriz durumu karşısında alınan önleyici tedbirler olarak görülebilir. Hükümetin ve yerel yönetimlerin, kamu düzenini koruma amacı gütmesi, bu tür yasakların temel nedenlerinden biri olarak durmaktadır. Ayrıca, yapılan açıklamada belirtilen yasakların, mahkeme tarafından verilmiş bir karar doğrultusunda değil, doğrudan bir kamu güvenliği meselesi kapsamında alındığı dikkat çekmektedir.
Sonuç olarak, bu tarih aralığında Ankara’da gerçekleştirilecek olan her türlü toplantı ve gösterinin yasaklanması, hükümetin provokasyonlara karşı takındığı sert tutumun bir yansımasıdır. Sosyal medya aracılığıyla yayılan mesajların, kalabalıkları harekete geçirme potansiyeline sahip olduğu düşüncesi, bu yasakların öncelikli sebeplerinden biri olduğu belirtilmektedir. 2025 yılındaki bu durum, Türkiye’nin içerisinden geçtiği siyasi, sosyal ve güvenlik bağlamındaki tartışmaların yoğun olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır.
“`
