Ankara’da yaşanan trajik bir olayda, tartıştığı eşi Şükriye Karadeniz’i tabancayla vurarak ağır yaralayan polis memuru Kenan Karadeniz, aynı silahla intihar girişiminde bulundu. Ancak, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Bu olay, 2024 yılı içerisinde meydana geldi ve büyük bir üzüntü yarattı.
Olay, 11 Kasım 2024 tarihinde Ankara’nın Altındağ ilçesine bağlı Baraj Mahallesi’ndeki polis lojmanlarında gerçekleşti. Kenan Karadeniz, Hassas Bölgeleri Koruma Şube Müdürlüğü’nde görev yapan bir polis memuru olarak biliniyordu. Olayın nasıl geliştiği ise merak konusu oldu. Kenan ve eşi Şükriye Karadeniz arasında ortaya çıkan bir tartışmanın ardından, bilinmeyen bir nedenden ötürü gerginlik büyüdü.
Tartışmanın alevlenmesi üzerine Kenan Karadeniz, evde bulduğu tabancayı kullanarak eşi Şükriye’yi vurdu. Olay anında iki çocuk annesi olan Şükriye Karadeniz kanlar içinde yere yığılırken, Kenan Karadeniz de büyük bir bunalım içerisinde aynı silahla intihar etmeye teşebbüs etti. Bu durum, komşuların dikkatini çekti ve silah seslerini duyan vatandaşlar durumu derhal yetkililere bildirdi.
Komşuların ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri hızlıca sevk edildi. Sağlık ekipleri, olay yerinde yaptığı kontrolde Şükriye Karadeniz’in ağır yaralı olduğunu ve hayatını kaybettiğini belirledi. Olay sonrası hızla hastaneye kaldırılan Kenan Karadeniz ise ağır yaralı olarak tedavi altına alındı, fakat sabah saatlerinde yaşamını yitirdi. Bu durum, hem olayın tanıkları hem de aile bireyleri için büyük bir şok etkisi yarattı.
Kenan Karadeniz’in ve eşi Şükriye Karadeniz’in yaşamları, bu trajik olayla birlikte sona ermiş oldu. İki çocuk annesi Şükriye’nin kaybı, özellikle çocukları için telafisi güç bir travma yarattı. Olay, toplumda şiddet, stres ve aile içi sorunların ciddiyetine dair tartışmalara yol açtı. Uzmanlar, böyle durumların önlenebilmesi için ruhsal destek ve aile terapilerinin önemine vurgu yaparak, aile içi şiddeti önlemek adına toplumda farkındalığın artırılması gerektiğini belirttiler.
Bu tür olayların sıklığı, ülkemizdeki aile içi sorunların ciddiyetine işaret etmekte ve gerekli önlemlerin alınması adına acil bir ihtiyaç olduğunu ortaya koymaktadır. Kenan ve Şükriye Karadeniz’in yaşamlarının sona ermesi, bu tür durumların önüne geçilmesi için daha fazla çalışma ve tedbir alınması gerektiğinin bir kez daha altını çizmektedir.