Ankara’daki “Ayhan Bora Kaplan” suç örgütü lideri Bora Kaplan ile açığa alınan dört polisin ‘rüşvet’ davasındaki yargı süreci devam etmekte. Duruşmada yer alan sanık Bora Kaplan, tutuksuz olan dört polis memuruna rüşvet verdiği iddialarını kesin bir dille reddetti. Mahkeme sürecinde, rüşvet olayları ile ilgili ortaya konan belgeler ve iddialar, oldukça dikkat çekici ayrıntılara sahiptir.
YÜKSEK TUTARLA PARA İDDİASIYLA SORUŞTURMA BAŞLATILDI
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Temmuz ayında yaptığı açıklamada, Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şubesi’nde görevde olan eski İl Emniyet Müdür Yardımcısı Alp A., eski Asayiş Şube Müdürü Oben Ö., Başkomiser Ercan K. ve polis memuru Serdar C.’nin hesaplarında yüksek miktarda para hareketliliği olduğu yönünde aldığı ihbarı değerlendirdi. Bu durum üzerine başlatılan soruşturma, emniyet güçlerinin içinde işlenen suçları gözler önüne serdi.
RÜŞVETTEN DAVA AÇILDI
Yürütülen soruşturmanın ardından, suç örgütü lideri Bora Kaplan’ın da aralarında bulunduğu beş kişiye ‘Rüşvet’ ve ‘Mal Varlığı Bildirilmesi Kanunu’na muhalefet suçlarından iddianame düzenlendi. İddianame sonrası davanın görülmesine Ankara 33’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Durumun ciddiyetiyle birlikte, sanıklar ve avukatları duruşmalarda söz alarak kendilerini savunma fırsatı buldular.
‘BANA ZULMETTİLER AMA YALAN SÖYLEYEMEM’
Duruşmada ifade veren sanık Bora Kaplan, 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra emniyet içinde büyük değişimlerin yaşandığını belirterek, kendisiyle birlikte yargılanan sanıkların da bu dönem içinde göreve geldiğini ifade etti. Bunun yanı sıra, kendi işletmelerini kurma çabasının olduğunu ancak emniyet baskısı nedeniyle bu işletmeleri devretmek zorunda kaldığını anlattı. Kendisine yönelik yapılan gözaltı işlemleri ve baskıların detaylarını paylaşarak, bu olayların ardından kendi güvenlik önlemlerini aldığını, arabalara ve iş yerlerine kamera sistemi kurduğunu söyledi. Kaplan, kendisine iftira atıldığını iddia ederek, yargılamanın adil olmadığını öne sürdü ve bazı sanıkların adının rüşvet olaylarını çarpıtmak için kullanıldığını belirtti.
Kaplan, sanıklardan Alp A.’ya saat hediye verdiği iddialarını ise yalanlayarak, avukatının huzurunda ifadesinin zorla alındığını öne sürdü. Bu ifadeleri, dava sürecinin karmaşıklığı ve artan baskılar ışığında oldukça çarpıcı bir açıklama olarak nitelendirildi.
‘SAHTE DELİL KULLANMADIK’
Diğer sanıklardan Alp A., iddiaları reddederek, hayatının hiçbir döneminde Bora Kaplan ile bir ilişkisinin olmadığını belirtti. Ayrıca, yürütülen işlemlerin yasal çerçevede ve Cumhuriyet savcısıyla koordineli olarak gerçekleştirildiğini savundu. Ercan K. de, Bora Kaplan üzerinde yapılan işlemlerin, diğer organize suç liderleriyle benzerlik taşıdığını ifade etti. Oben Ö. ise, Ankara’daki yer altı dünyasına ilişkin düzenlediği işlemlerin ağırlıklı olarak kent genelinde sürdürdüğünü dile getirerek, bu tür kişilere daha fazla uygulama yapıldığını ifade etti.
Tanık ifadeleri ve avukat beyanlarının dikkate alınması sonrasında, mahkeme tutuksuz sanık Alp A. hakkında yurt dışına çıkış yasağı getirilmesine karar vererek duruşmayı 7 Mart 2024