Eski Ülkü Ocakları Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in öldürülmesiyle ilgili davada ara verildi. Yargılama sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan anne Saniye Ateş, adaletin sağlanmaması halinde daha fazla can kaybının yaşanacağını ve katillerin cesaretleneceğini belirtti. Ateş, oğlunun katillerinin İzzet Ulvi Yönter, Semih Yalçın, Olcay Kılavuz, Ahmet Yiğit Yıldırım olduğunu ifade etti ve adaletin yerini bulmasını beklediğini dile getirdi.
Saniye Ateş, oğlunun cinayetinde adil bir yargılama süreci beklediğini vurgulayarak, oğlunun genel başkan olma gibi bir amacının olmadığını söyledi. Ateş, oğlunun öldürüldüğü durumun arkasında belirli kişilerin olduğunu ve olayın aydınlatılmasını istedi. Ayrıca, oğlunun istifasıyla ilgili çeşitli baskıların olduğunu ve adaletin yerini bulmasını istediğini dile getirdi. O süreçte kendisine yönelik baskılar yaşandığını ve konuşturulmadığını ifade etti.
Anne Ateş, olayın ardından kendilerine destek verenlerin olduğunu ancak adaletin sağlanması gerektiğini belirtti. Kendisine ve ailesine yönelik hakaretlerin olduğunu ve bu durumun kabul edilemez olduğunu ifade ederek adaletin tesis edilmesini beklediğini dile getirdi. Adaletin sağlanması halinde, benzer olayların yaşanmasının engellenebileceğini söyledi.
Ateş’in ablası Selma Ateş de olayın gerçek azmettiricilerini bildiklerini ve adaletin mutlaka yerini bulacağını ifade etti. Ülkü Ocakları Başkanı’nın cinayetinde azmettiricilerin Ülkü Ocakları Başkanı, bir milletvekili ve MHP’nin Genel Başkan Yardımcıları olduğunu belirtti. Adaletin sağlanması için ellerinde deliller olduğunu ve olayın aydınlatılması gerektiğini söyledi. Ayrıca, Devlet Bahçeli’nin olayla ilgili rolünü ve açıklamalarını beklediklerini vurguladı.
Sonuç olarak, Sinan Ateş’in öldürülmesiyle ilgili davada adaletin sağlanmasını bekleyen aile üyeleri, olayın aydınlatılması ve gerçek sorumluların cezalandırılması gerektiğini dile getirdi. Adaletin tesis edilmesi halinde benzer olayların yaşanmasının önüne geçilebileceğini ve toplumda suça karşı daha caydırıcı bir atmosfer oluşturulabileceğini belirttiler.
