Son dönemlerdeki çıkışları ve tartışmalarıyla dikkat çeken Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in ardından, Hatay’ın Antakya İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün okullara ilettiği “Taşımalı Eğitim” başlıklı genelge, büyük bir tepkiyle karşılandı. Bu genelgede, kız öğrencilerin öğrenci servislerinin ön koltuklarında oturmalarının yasaklandığı belirtiliyor. Bu durum, hem öğrenci velileri hem de eğitim camiası tarafından eleştirilere neden oldu.
Antakya İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından hazırlanıp ilçedeki okullara gönderildiği iddia edilen genelgede, kız öğrencilerin servislerde ön koltuklarda oturmaması gerektiği ifade ediliyor. Yazı, Şube Müdürü Mehmet Öztürk’ün imzasını taşıyor ve içeriğinde şu ifadeler yer alıyor: “Öğrenci servislerinde ön koltuklarda kız öğrencilerin oturmaması için okulunuzdaki öğrencilerin bilgilendirilmesi ve ön koltukta oturan kız öğrencinin oturduğunun tespiti halinde şoförlerin öğrencileri derhal uyarması gerekmektedir. Konu hakkında gerekli hassasiyetin gösterilmesi hususunda; bilgilerinizi ve gereğini rica ederim.” Bu talimat, kamusal eğitim sisteminin cinsiyetçi temellerle şekillendiği eleştirisini yeniden gündeme getirdi.
KARACA TEPKİ GÖSTERDİ
İlgili belgeye sosyal medya üzerinden tepki gösteren Emek Partisi (EMEP) Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, hem Milli Eğitim Bakanlığı’nı hem de Antakya İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nü etiketleyerek, bu genelgenin arkasındaki gerekçeyi sorguladı. Karaca, “Antakya İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nden bir garip genelge: Öğrenci servislerinde kız öğrenciler ön koltukta oturmayacakmış! Merak ediyoruz, gerekçe nedir?” şeklinde ifadeler kullanarak, bu kararın neden alındığını ve hangi temellere dayandığını sorguladı.
Karaca, özellikle genelgenin arkasındaki gerekçe olarak, kız çocuklarını taciz ve istismardan korumaya yönelik bir önlem alınıyorsa, bunun neden böyle bir yasağa dönüşmek zorunda olduğuna dikkat çekti. “Güvenliği bahane ederek bu cinsiyetçi uygulamaya ve yasaklara meşruiyet kazandırmak yerine neden daha etkili çözümler için adım atmıyorsunuz?” diyerek, toplumsal cinsiyet eşitliği ve öğrencilerin güvenliği üzerine fikirlerini ortaya koydu.
Özellikle deprem sonrası Hatay ve çevresindeki şehirlerdeki eğitim koşullarının zorluğuna dikkat çeken Karaca, öğrencilerin sabah karanlığında okullarına, akşam karanlığında evlerine güvenli bir şekilde ulaşımının sağlanması noktasında yetkililerin çalışmalar yapması gerektiğini vurguladı. “Deprem bölgesinde yıkıntı ve molozlar arasında, sabah karanlığında okullarına gitmek zorunda kalan binlerce öğrencinin güvenli ulaşımı için neden çözüm üretmiyorsunuz?” şeklindeki sözleri, bölgedeki eğitim ve güvenlik politikalarına yönelik ciddi bir eleştiriyi ortaya koymuş oldu.
Bu olay, Türkiye’deki eğitim sisteminde cinsiyet eşitliği ve öğrenci güvenliği konularında tartışmaları yeniden alevlendirdi. Genelgenin içeriği ile birlikte öğrencilerin, ailelerin ve öğretmenlerin gelecekte nasıl bir eğitim ortamında buluşmaları gerektiği tekrar düşünülmesi gereken bir durum olarak ön plana çıkmış durumda.