Antalya Büyükşehir Belediyesi, Yerel Eşitlik Eylem Planı çerçevesinde belediye personeline yönelik “Öfke ve Öfke Kontrolü” eğitimi düzenledi. Bu eğitim, Antalya’daki belediye kuruluşunun İnsan Kaynakları ve Eğitim Daire Başkanlığı tarafından organize edildi. İlgili eğitim, katılımcıların bireysel ve kurumsal iletişim becerilerini geliştirmeyi amaçlamaktadır.
Eğitim, Antalya’daki belediye nikâh salonunda gerçekleştirildi ve etkinliğe şube müdürleri ile belediye personeli katılım sağladı. Eğitim programı, çalışanların öfke yönetimi konusunda bilgi sahibi olmalarını sağlamak ve iletişim becerilerini güçlendirmek üzere tasarlanmıştır. Bu bağlamda, öfkenin yaygın olarak karşılaşılan bir duygu olduğu ve uygun şekilde yönetilmediğinde kişisel ve kurumsal sorunlara neden olabileceği üzerinde durulmuştur.
Eğitimin başlıca konuşmacısı, Antalya Büyükşehir Belediyesi Aile Eğitim Merkezleri’nde görevli Psikolog Şakir Üzülen oldu. Üzülen, öfkenin insan hayatındaki yerini ve etkilerini açıklarken, bu duygunun fizyolojik belirtilerini de değerlendirdi. Katılımcılara “Kalp çarpıntısı ve terleme gibi tepkiler, doğal birer savunma mekanizmasıdır” diyerek, öfkenin yanı sıra kaygının neden olduğu yanlış algıların da kişinin ruh halini etkileyebileceğinden bahsetti.
Eğitimde, öfkenin kontrol altına alınmasında mizahın rolü de vurgulandı. Psikolog Üzülen, “Mizah, öfkenin yoğunluğunu azaltabilir. Ancak mizahı bir saldırı aracı olarak kullanmaktan kaçınmalıyız” diyerek, duyguların sağlıklı bir şekilde yönetilmesinin önemine dikkat çekti. Mizahın bu tip durumlarda nasıl bir hafifletici işlev görebileceği konusunda bilgiler verildi.
Özellikle iletişim kurarken “Ben Dili” kullanımı üzerinde de duran Üzülen, katılımcılara, “Karşı tarafa ‘Sen beni incitiyorsun’ demek yerine, ‘Bu davranışın beni üzdü’ şeklinde yaklaşmanın hem öfkeyi hem de iletişimdeki gerilimi düşürdüğünü” aktardı. Bu yaklaşım, katılımcılar arasında daha sağlıklı bir iletişim kurulmasına olanak tanımaktadır. Eğitim boyunca katılımcılar, kendi deneyimlerini paylaşarak etkileşimli bir süreç yaşadı.
Eğitimin uygulamalı kısmında, “Dur, Düşün, Davran” yöntemi tanıtıldı. Bu yöntem, öfke anında daha sağlıklı kararlar alabilmek için öneriler içermekteydi. Eğitim, teorik bilgilerin yanı sıra pratik önerilerle de desteklenerek, katılımcıların hem profesyonel hem de kişisel hayatta karşılaşacakları durumlar için fayda sağlayacak şekilde planlandı. Eğitim sonunda, öfke yönetimi ve sağlıklı iletişim kurma konusunda iş yerindeki iletişimi geliştiren pratik yöntemler üzerine konuşuldu ve deneyim paylaşımında bulunuldu.