“`html
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçesinin görüşmelerine başladı. Bu bütçe görüşmelerinde, Mesleki Yeterlilik Kurumu’nun bütçe, kesin hesap ve Sayıştay raporlarıyla birlikte, Sosyal Güvenlik Kurumu ve Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü’nün de Sayıştay raporları ele alınacak.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, yeni yıl için geçerli olacak asgari ücret ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Işıkhan, “Herkesin mutabık kaldığı bir tutarda uzlaşılacağını ümit ediyoruz” diyerek, asgari ücretin belirlenmesi sürecine dair umutlarını dile getirdi. Işıkhan, geçmiş dönemlerde Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda asgari ücreti net 17,002 TL’ye yükselttiklerini hatırlattı. Bu artışla birlikte, 2002 yılında sadece 184 TL olan asgari ücretin, reel olarak yüzde 254 oranında artırılmış olduğunu vurguladı.
Bakan Işıkhan, Aralık ayında 2025 yılında uygulanacak asgari ücreti belirlemek için yine komisyon toplanacağını açıkladı. Ayrıca, 2016 yılında başlatılan Asgari Ücret Desteği’nin 2024 yılı için aylık 700 TL’ye çıkartıldığını belirtti. Bu destekle birlikte, 2024 yılının ilk sekiz ayında 1,5 milyon iş yerine yaklaşık olarak 34 milyar TL tutarında asgari ücret desteği sağlandığını ifade etti.
MUHALEFETTEN TEPKİ GECİKMEDİ
Muhalefet milletvekilleri, Bakan Işıkhan’ın açıklamalarına itiraz ederek sözlerini kesmeye başladılar. ”17 bin TL’ye geçinebilir misiniz Sayın Bakan? 30 bin lira yoksa biz de yokuz” diyerek tepki gösterdiler. Bu tepki, asgari ücretle ilgili yaşanan sıkıntıların ve güncel ekonomik durumun seçim ortamında nasıl algılandığını gözler önüne serdi.
Meclis’te yapılan bu oturum, Türkiye’deki asgari ücret tartışmalarının ve ekonomik politikalara dair kaygıların üst seviyede olduğu bir dönemde gerçekleşti. Asgari ücret, her zaman toplumun geniş kesimleri için önemli bir mesele olmuştur ve bu noktada verilen destekler de iş gücünün alın terinin karşılığının nasıl geleceği konusunda ele alınan kritik konular arasında yer alıyor.
Özellikle işçi sendikalarının ve muhalefetin, bütçede yapılan kesintilere ve asgari ücretin yetersizliğine dikkat çekmeleri, mevcut hükümetin ekonomik politikalarının sorgulanmasına yol açtı. Önümüzdeki dönemde bu tartışmaların daha da derinleşmesi bekleniyor. 2025 yılı bütçesinin bu koşullar altında nasıl şekilleneceği ve bunun toplum üzerindeki etkileri merakla bekleniyor.
“`