Astım Okul Çağındaki Her 7 Çocuktan 1’inde Görülüyor!
Son yıllarda Türkiye’de okul çağındaki çocuklar arasında astım hastalığının yaygınlığı dikkat çekici bir şekilde artıyor. Yapılan araştırmalara göre, bu hastalık her 7 çocuktan 1’inde görülüyor. Bu oran, çocukların sağlık durumlarını etkileyen ciddi bir alarm niteliği taşıyor.
Astım hastalığı, kronik bir hava yolu hastalığı olup, belirli alerjenler ve tetikleyiciler nedeniyle hava yollarının iltihaplanması sonucu ortaya çıkar. Solunum güçlüğü, öksürük, hırıltılı nefes alma ve göğüste sıkışma hissi gibi belirtilerle kendini gösterir. Özellikle kış aylarında, soğuk hava, grip gibi viral enfeksiyonlar, hava kirliliği ve kapalı ortamlarda artan alerjenlerin etkisiyle astım atağı geçirebilecek çocuk sayısında artış yaşanmaktadır.
Astımın Tetikleyicileri
Okul çağındaki çocuklarda astım sıklığını artıran başlıca faktörler arasında;
- Soğuk hava koşulları,
- Viral enfeksiyonlar, özellikle soğuk algınlığı,
- Hava kirliliği ve dış ortam alerjenleri,
- Kapalı ve nemli ortamlarda bulunan toz, küf ve hayvan tüyleri gibi alerjenler bulunmaktadır.
Bu tetikleyicilere maruz kalındığında, astım belirtilerinin artması kaçınılmaz hale geliyor. Bunun yanı sıra, çocukların nefes darlığı yaşaması ve performans düşüklüğü gibi sorunlarla karşılaşmaları da muhtemel oluyor.
Astım ve Eğitim Hayatı
Astım hastalığı, çocukların okul hayatlarını da etkiliyor. Astım tanısı olan çocukların, derslere konsantre olmaları ve fiziksel aktivitelerine katılmaları oldukça zordur. Bu durum, akademik başarılarını olumsuz yönde etkileyebiliyor. Çocuklar, astım atağı geçirirken ister istemez sosyal hayattan izole olabiliyor.
Öğretmenler ve okul personeli, astım hastalığına sahip öğrencilerin bu durumu yönetebilmesi adına gerekli desteği sağlamalıdır. Astımın yönetilmesi için okulda acil durum planlarının oluşturulması büyük öneme sahiptir. Ebeveynler, öğretmenler ve sağlık uzmanları arasında sürekli bir iletişim kurulması gerekmektedir.
Astımın Yönetimi
Astım hastalığını yönetebilmek için öncelikle çocukların düzenli olarak bir doktordan destek almaları, muayeneleri ve tedavi planlarını uygulamaları gerekmektedir. Ebeveynler, çocuklarının astım belirtilerini takip etmeli ve gerektiğinde acil önlemler almalıdır. Ayrıca, çocukların tetikleyicilerle karşılaşmalarını en aza indirmek için yaşam alanlarında sağlıklı bir çevre oluşturulmalıdır.
Bunlar arasında, evlerin düzenli olarak temizlenmesi, ortamda alerjen olabilecek nesnelerin azaltılması ve çocukların düzenli egzersiz yapmalarının teşvik edilmesi bulunmaktadır. Ayrıca, çocukların stres yönetimi konularında da destek sağlamak, astım ataklarının azalmasında faydalı olacaktır.
Sonuç
Türkiye’de okul çağındaki her 7 çocuktan 1’inin astım hastalığına yakalandığı gerçeği, dikkat edilmesi gereken önemli bir sağlık sorunu oluşturuyor. Ailelerin, öğretmenlerin ve sağlık uzmanlarının bu konuda daha fazla bilgi edinmesi ve astım yönetimi üzerine eğitim alması, çocukların bu hastalıkla daha etkili bir şekilde başa çıkmalarına yardımcı olacaktır. Çocukların sağlıklı bir yaşam sürdürebilmeleri için astım gibi kronik hastalıkların düzgün bir şekilde yönetilmesi büyük önem taşımaktadır.