İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde, Cumhuriyetimizin 101. yılı münasebetiyle HUMANİS tarafından hazırlanan etkileyici Atatürk sergisi, 18 Nisan’da Müze Gazhane’de sanatseverlerle buluşuyor.
İSTANBUL (İGFA) – Nâzım Hikmet’in ünlü Kuvâyi Milliye Destanı’nın unutulmaz bir dizesinden esinlenerek hazırlanan bu sergi, tam yedi yıllık yoğun bir çalışmanın sonucunda hayata geçti. Proje direktörlüğünü Fahri Özdemir üstlendiği “Karanlıkta Akan Bir Yıldız: Mustafa Kemal Atatürk” sergisi, içeriği ile dikkatleri üzerine çekiyor.
Bu sergide, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye’de ilk kez kamuoyuna sunulacak olan tam 150 adet daha önce yayımlanmamış fotoğrafı yer alıyor. Ayrıca, Atatürk’e ait özel eşyalar, kendisinin ve dönemin önemli şahsiyetlerinin yazışmaları, telgraflar, gazete ve dergiler ile o döneme ait pek çok belge ve obje de sergide sergileniyor. Bu eşsiz objeler arasında, Atatürk’ün bazı kişilere imzaladığı fotoğraflar ile yerli ve yabancı fotoğrafçılar tarafından çekilmiş önemli görüntüler öne çıkıyor ve serginin en ilgi çekici bölümlerinden birini oluşturuyor.
Serginin bir başka dikkate değer parçası ise Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’a ait bir mektup. Bu mektup, izleyicileri geçmişe götürerek yoğun bir duygusal deneyim yaşamalarına sebep oluyor.
Sergi, 1909 yılında başlamış olan süreçten, Çanakkale Savaşları ve sonrasındaki Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşüne kadar olan dönemi kapsıyor. Kurtuluş Savaşı’nın zorlu koşullarında sürdürülen mücadelenin ardından, Cumhuriyetimizin kuruluşu ve sonrasındaki gelişmelere dair görsel bir bütünlük ile sanatseverlere sunuluyor.
İlgili sergi, hem tarihi belgelere hem de sanat eserlerine odaklanarak, Atatürk’ün yaşamına ve Türk milletinin geçmişine bir bakış sunuyor. Özellikle, güneşin en karanlık günlerinde bile parlamaya devam eden bir yıldız misali Atatürk’ün ruhunu yansıtan objelerin bir araya getirilmesi, serginin tüm ziyaretçileri için duygusal ve eğitici bir deneyim sunma amacını taşıyor.
Sergide yer alan her bir eser, Türkiye’nin bağımsızlığını kazanma sürecinde kaydedilen önemli anları, duyguları ve mücadeleleri gözler önüne seriyor. Özellikle Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’a ait mektup, birçok izleyicide derin bir etki bırakarak, dönemin ruhunu ve aile bağlarını yeniden hatırlatıyor.
1909’dan itibaren başlayan bu sergi, yalnızca bir tarihsel sergi olmanın ötesinde; aynı zamanda modern Türkiye’nin inşa edilişine dair yapılan mücadelelerin ve fedakârlıkların hatırlatıldığı bir alan oluşturuyor. Bununla birlikte, Cumhuriyetin ilk yıllarını ve Atatürk’ün bu dönemdeki rolünü anlamak için büyük bir fırsat sunuyor.
Atatürk’ün yaşamına dair tüm bu görsel ve yazılı materyaller, ziyaretçilerin geçmişle olan bağlarını güç