Nüket Aşkın ve Atatürk’ün Mektup ve Şiirleri
Araştırmacı yazar Nüket Aşkın, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatını kaybettiği 10 Kasım 1938 tarihinde Ankara Radyosu’na gönderilen fakat hiç seslendirilmeyen 38 mektup ve şiiri arşivlerden çıkararak kitaplaştırdı. “Kelimelerde Saklı Feryatlarla 10 Kasım ’38” ismini taşıyan eserinin içeriğinde, bu acı dolu güne ait tarihî fotoğraflar ve o günle ilgili gazete haberleri de bulunmaktadır.
Aşkın, önceki dönemlerde Makbule Hanım’ın hayatını konu alan bir kitap yayınladığını belirtirken, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivi’nde yaptığı bu araştırmalarda sıkça 10 Kasım mektubu ve şiirlerini barındıran dosyanın kendisinin dikkatini çektiğini dile getirdi. Aşkın, konu ile ilgili şöyle konuştu: “Merak edip belgeyi inceledim. Atatürk’ün vefatı akabinde Ankara Radyosu’na yazılmış mektuplar ve şiirlerdi. İnsanlar seslerini Ankara Radyosu’nda duyurmak istemişlerdi. Her mektubun üzerinde, radyo evindeki görevliler tarafından ‘Olmaz, basit anlatım’ gibi el yazısı notlar alınmış ve bu mektuplar, şiirler radyoda hiç okunmamıştı. Yani bu insanlar feryatlarını duyuramadı.”
Bir Babanın Acı Dolu Şiiri
Aşkın, içinde bulunduğu araştırma sürecinde kendisini en çok etkileyen mektup ve şiirlere dair de bilgiler verdi. Özellikle henüz lise öğrencisi olan Nezihe Araz’ın yazdığı mektup ve şehit olan bir yüzbaşının Uşak Ortaokulu’nda öğrenim gören kızının kaleme aldığı mektubun kendisinde derin bir etki yarattığını açıkladı. Ancak onun için çok daha etkileyici olan bir şiir, evladını da 10 Kasım’da kaybeden bir babaya aitti. Aşkın, bu şiirin bir baba olan Kazım Cankaya tarafından yazıldığını ifade etti ve şiirden bir bölüm paylaştı.
Bu şiirin bir kısmı ise şöyle dile getirildi:
Bu karanlık günlerde
Güneş görmeyen gözlerin
Ebediyen kapansın
Sen de Ata’nla uyu…
Nüket Aşkın’ın bu aziz hatıraları gün yüzüne çıkaran çalışması, yalnızca Atatürk’ü anmakla kalmıyor, aynı zamanda o dönemde yaşayan insanların içsel acılarını ve sevgi dolu anılarını da bir araya getiriyor. “Kelimelerde Saklı Feryatlarla 10 Kasım ’38” eseri, Türk tarihinin karanlık bir sayfasının daha iyi anlaşılmasına yardımcı olurken, aynı zamanda araştırmacı ile okuyucular arasında özel bir bağ kurmayı da amaçlıyor.