İsmail Kandemir’in vefat etmesi, Ayasofya davasına adanmış bir ömrün son bulması anlamına geliyordu. Sürekli Vakıflar Tarihî Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği’nin kurucusu ve başkanı olan Kandemir, 79 yaşında hayata gözlerini yumdu. 24 Kasım 1934 tarihinde alınan Bakanlar Kurulu kararının iptali için açtığı davayı kazanması, onun mücadeleci tavrının bir göstergesiydi.
Matematik öğretmeni olarak 33 yıl görev yaptıktan sonra emekliye ayrılan Kandemir, dernek çatısı altında pek çok önemli projeye imza atmıştı. Özellikle Ayasofya’nın müzeye dönüştürülmesine karşı verdiği hukuk mücadelesi, onun en önemli mirası olarak kabul ediliyordu. Ayrıca dernek aracılığıyla 5 cami açılmasına öncülük etmesi de Kandemir’in topluma katkı sağlama isteğini ortaya koyuyordu.
Bursa Emir Sultan Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından İsmail Kandemir, Emir Sultan Mezarlığı’na defnedildi. Kandemir’in cenaze törenine ailesi, yakınları, sevenleri ve iş dünyasından birçok tanınmış isim katıldı. Onun hayata bıraktığı izler ve yaptığı katkılar, onun her zaman hatırlanmasını sağlayacaktı.
İsmail Kandemir’in ölümü, sadece ailesi ve yakınları değil, aynı zamanda toplumun farklı kesimlerinde saygıyla karşılandı. Ayasofya davasında gösterdiği kararlılık ve azim, onu unutulmaz kılan en önemli özelliklerden biriydi. O, sadece bir matematik öğretmeni değil, aynı zamanda topluma hizmet etmek için elinden geleni yapan bir idealist olarak hatırlanacaktı.
İsmail Kandemir’in ardında bıraktığı miras, onun toplum üzerindeki olumlu etkisini sonsuza kadar sürdürecekti. Onun Ayasofya için verdiği hukuk mücadelesi, gelecek nesillere ilham kaynağı olacaktı. Bugün onu uğurlarken, yaptığı katkıları ve bıraktığı izleri bir kez daha hatırlamak ve minnetle anmak gerekiyordu. İsmail Kandemir, sadece bir ömür boyu süren bir mücadelecinin değil, aynı zamanda topluma karşı duyduğu sorumluluğu en iyi şekilde yerine getiren bir örnek vatandaştı.