Suriye’deki 61 yıllık diktatörlük döneminin ardından Esed rejiminin çökmesi, Türkiye’de ve dünya genelinde birçok kesimi şaşırtmış durumda. Yeni Suriye yönetimi, karşılaştığı tüm zorluklara rağmen Türkiye ile iş birliği yaparak mevcut sorunlarını çözme gayretinde. Ancak bu gelişmeler bazı kesimler tarafından hazmedilemediği için farklı yorumlara ve eleştirilere neden olabiliyor.
Bu bağlamda DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İlke TV’de yayınlanan “Konuşma Zamanı” programına katılarak Suriye konusundaki görüşlerini dile getirdi. Babacan, Türkiye’nin İdlib’den başlayarak tek tek şehirleri ele geçirip, Şam’daki rejimi devirdiği gibi bir algının yaratılmasının yanlış olduğunu ifade ederek, yaşananların Türkiye kamuoyuna doğru bir şekilde aktarılması gerektiğini belirtti.
“İÇERİDE AYNI ŞEYİN ANLATILMASI GEREKİYOR”
Babacan, “İçeriye vatandaşlarımıza aynı şeyin anlatılması gerekiyor. Yani gerçekte olmayan bir hayal fotoğrafının iç kamuoyuna anlatılmasının benim için büyük bir risk olduğunu düşünüyorum.” diyerek önemli bir noktaya parmak bastı. Bu tür yanlış bilgilendirmelerin, toplum arasında kaygı ve belirsizlik yaratabileceğine dikkat çekti.
Özellikle “fetih psikolojisi” olarak tanımladığı durumun Türkiye içindeki kamuoyunu nasıl etkileyebileceğine dair endişelerini dile getiren Babacan, bu hissiyatın kendini besleyen yanlış algıları beraberinde getirebileceğini vurguladı. Yani, halk arasında oluşan kahramanlık ve fetih duygusu, olayların gerçeğini göz ardı etmemekte ve bu durum yanlış yönlendirmelere yol açabilmektedir.
Babacan’ın bu konudaki açıklamaları, Türkiye’nin Suriye politikalarına ve bu çerçevede halkın algısına yönelik bir eleştiri olarak öne çıkıyor. Suriye’deki durumun karmaşıklığı ve belirsizliği göz önüne alındığında, liderlerin ve siyasetçilerin kamuoyunu bilgilendirme yükümlülüğü daha da önem kazanıyor. Bu bağlamda, Babacan’ın çağrısı, Türk halkının Suriye’deki gelişmeleri daha sağlıklı bir şekilde anlaması adına önemli bir adım olarak değerlendirilebilir.
Sonuç olarak, Türkiye ve yeni Suriye arasında kurulmaya çalışılan ilişki ve iş birliği, sadece siyasi değil, aynı zamanda toplumsal bir dinamiğe de ihtiyaç duymaktadır. Bu nedenle, halkın gerçekte neler yaşandığına dair doğru ve açık bir bilgilendirmeye ihtiyacı olduğu bir gerçektir. Ali Babacan’ın yaptığı bu uyarılar, belirsizliklerle dolu bir bölgede sağlam bir halk bilinci oluşturulmasına yönelik önemli bir adım teşkil ediyor.
Bu bağlamda, Bağban’ın açıklamaları, Suriye’deki gelişmelerin Türkiye’deki siyasi atmosfer üzerinde nasıl bir etki yarattığını ve bunun halk nezdinde nasıl karşılandığını anlamak açısından önemli bir yol gösterici olabilir. Özellikle sosyal medya ve diğer iletişim kanalları vasıtasıyla yayılan bilgi kirliliğinin önüne geçmek, ülkenin geleceği açısından da kritik bir önem taşımaktadır.
Kaynak: Ensonhaber