Bağcılar’da 1 Nisan 2025 gecesi gerçekleşen olayda, ‘bekçi’ olarak görev yapan 34 yaşındaki Uğur Gölçek, durumlarından şüphelendiği 3 kişiyi durdurmak isteyerek kimlik sordu. Ancak şüpheliler, bu ‘dur’ ihtarına uymayarak kaçmaya başladı. Kaçan şüphelilerden iki tanesi, olay esnasında bekçi Uğur Gölçek’e ateş açtı. Açılan ateş sonucu Gölçek, başından vurularak ağır yaralandı. Arkadaşları tarafından hemen hastaneye götürülen Uğur Gölçek ne yazık ki hayata gözlerini yumdu ve şehit oldu.
Olayın ardından derhal cinayet soruşturmasını yürüten Cinayet Büro Amirliği, olay yerinde bulunan 3 kişinin yanı sıra toplamda 5 şüpheliyi gözaltına alarak sorgulamaya aldı. Bu 5 kişi arasından biri 18 yaşından küçük olduğu belirtilirken, yapılan soruşturma neticesinde olayda kullanılan 2 adet tabanca da ele geçirildi. Yapılan ön inceleme ve araştırmalar sonucunda, Uğur Gölçek’in ölümünün Ramazan Y. adlı bir şüphelinin silahından çıkan mermilerle gerçekleştiği tespit edildi.
Bağcılar’da gece meydana gelen bu trajik olayın sosyal medya üzerinden canlı yayın yaparak gündeme gelmesi ise ayrı bir tartışma konusunu ortaya çıkardı. Ramazan Y. ifadesinde, olay gecesi Beyoğlu’nda bulunduklarını ve akrabalarıyla yaptıkları sosyal medya canlı yayını sebebiyle tartışmaya girmeleri sonucunda Bağcılar’a hareket ettiklerini belirtti. Ramazan Y., karanlık nedeniyle kendilerini kovalayanların bekçi olduğunu göremediğini ve bu yüzden rastgele ateş açtığını öne sürdü.
Ateş açtığı öğrenilen diğer şüpheli Batuhan A. ise, olaya dair ifadelerinde o gece Ramazan’ın kendisine ‘peşimden gel’ şeklinde bağırdığını ve koşarken silah seslerini duyduğunda geri döndüğünde Ramazan’ın arkasına doğru ateş ettiğini anlattı. Batuhan A., Ramazan Y.’nin kendisine ‘sen de ateş et’ dediğini ve bu nedenle havaya 2-3 el ateş ettiğini ifade etti.
Olaydan sonra Batuhan A. ve diğer şüphelilerin birlikte kaçtıklarına dair açıklamalar yapıldı. Batuhan A., silahlarını atmak için önce bir logar kapağı aradıklarını ancak bulamayınca silahları gömmeye karar verdiklerini açıkladı. Bu sırada Ramazan Y.’ye bir telefon geldiğini söyleyen Batuhan A., “Bana bir bekçinin vurulduğunu, olayı üstlenirsem bütün aileme bakacağını söyledi” şeklinde konuştu. Yapılan araştırmalar neticesinde, şüphelilerin sebze halinde çalıştıkları ve daha önce darp, yaralama gibi suçlardan kayıtlarının bulunduğu da ortaya çıktı.
Bu olay, yalnızca bir bekçinin yaşamını kaybetmesine neden olmakla kalmamış, aynı zamanda Türkiye genelinde güvenlik güçlerine yönelik tehditlerin ve saldırıların arttığını bir kez daha gözler önüne serdi. Bekçi Uğur Gölçek’in intikamı ve adaletin sağlanması için yapılan çalışmaların yanı sıra, polisin güvenlik önlemlerinin artırılması gerektiği yönündeki tartışmalar da gündeme gelmiştir. Bu olay, toplumda infial yarattığı kadar, güvenlik güçlerinin yaşadığı zorlukları ve mücadeleleri de gün yüzüne çıkarmıştır.
Böyle trajik olayların önüne geçilmesi için toplumda şiddet ve suç yerine barış, hoşgörü ve anlayış gibi değerlerin yaygınlaştırılması gerektiği ifade edilmiştir. Özellikle gençlerin bu tür olayların içerisinde yer almaması için, eğitim ve aile içinde bir bilinç oluşturulması zaruri bir durum halini almıştır. Bu sayede benzer olayların tekrar yaşanmaması umulmaktadır. Ayrıca, güvenlik güçlerine yönelik saygının ve şükranın artırılması, onların görevlerini yerine getirirken karşılaştıkları risklere karşı bir nebze olsun farkındalık yaratacaktır.
Sonuç olarak, Bağcılar’da yaşanan bu olay, hem güvenlik mensupları hem de toplum için ciddi bir kayıp ve endişe
