Son dönemde yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle kamuoyundan tamamen uzak kalan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli, iki ay aradan sonra geçtiğimiz hafta MHP’nin kurucu lideri Alparslan Türkeş’in kabrini ziyaret ederek basının karşısına geçti. Bahçeli bu süre zarfında yazılı açıklamalar ve telefon görüşmeleri ile siyasi faaliyetlerine devam etmiş, son olarak dikkat çekici bir yazılı açıklama yaptı.
CHP Türkiye’yi Karanlığa Sürüklemektedir
Bahçeli’nin açıklamasında, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) hakkında sert ifadeler yer aldı. Bahçeli, CHP’nin iktidar mücadelesinde “karanlık” bir siyasi anlayışa sahip olduğunu ifade ederek, siyasetin dost ve düşman olarak ikiye ayrılmasının toplumda büyük çatlaklar yaratacağını belirtti. Ayrıca, CHP’nin kriz ve kargaşa politikalarını besleyen bir anlayışa sahip olduğunu vurguladı.
Dünyada meydana gelen uluslararası gelişmelere değinen Bahçeli, CHP genel başkanının bu dönemde “hançer” arayışına girmesini ilkesizlik olarak nitelendirdi. Bu durumun, CHP’nin içinde bulunduğu çıkmazı ve cheka zihniyetini gözler önüne serdiğini ifade etti. Bahçeli, CHP’nin başında bulunan kişinin, siyasi onurunu hiçe sayarak cüretkar bir tutum sergilediğini savundu.
CHP Genel Başkanı Kontrolü Kaybetti
Bahçeli, CHP Genel Başkanı’nın kontrolünü kaybedip kaybetmediğine dair eleştirilerde bulunarak, bu durumu partinin içindeki bazı “lekeli” isimlerin hamasi ve hakaret içeren söylemleriyle güçlendiğini öne sürdü. Bu bağlamda, CHP’nin büyük bir kayıptan döndüğünü ve hıyanet sınırına dayandığını belirtti. Ayrıca, genel merkezin de adeta Silivri Cezaevi’ne taşındığını ifade etti.
Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini tek adam rejimi olarak nitelendiren CHP liderinin, Türkiye’nin siyasi ve sosyal yapısını tehdit eden bir üslup benimsediğini savundu. “Sükunet yerine isyan yaratmak” olarak nitelendirdiği bu durumun, toplumsal bir kargaşaya sebep olabileceğini vurguladı.
Mahkeme Süreçleri İvedilikle Tamamlanmalı
Bahçeli, İstanbul Büyükşehir Belediyesi üzerinde meydana gelen yolsuzluk ve rüşvet iddialarına da değinerek, Ekrem İmamoğlu ile ilgili mahkeme sürecinin hızlı bir şekilde sonuçlandırılması gerektiğini belirtti. “Mahkemenin ivedilikle karara bağlanması gerekir” diyerek, sürecin hızlandırılması için çağrıda bulundu. Bahçeli, yargı süreçlerinin toplum vicdanına uygun bir şekilde sonuçlanmasını istedi.
Bahçeli, İmamoğlu üzerinde dönen yolsuzluk iddialarının Türk milletinin dinlemek zorunda olmadığına, bu konudaki spekülasyonların ise son derece yanlış bir yaklaşım olduğuna dikkat çekti.
100 Milyon İmza Toplasa Ne Olacak?
Bahçeli, CHP’nin imza toplama girişimlerine de değinmeden geçmedi. 100 milyon imza toplama hedefinin gerçek dışı olduğunu savunarak, böyle bir süreçte önemli olanın demokrasi olduğunu vurguladı. “Demokrasi ve hukuk, eften püften imzalarla değil, millet iradesi ile tezahür eder” dedi.
CHP’nin aday belirleme sürecinde yaptığı eğilim yoklamalarını ise “tuluat tiyatrosu” olarak değerlendirerek, bu sürecin gerçek demokrasiyi yansıtmadığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın aldığı oy sayısının, CHP’nin iddialarını geride bırakt