Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Suriye’nin geleceğine dair önemli açıklamalarda bulundu. Bahçeli, “61 yıllık Baas melaneti, 54 yıllık Esad zilleti sona ermiş, Suriye yeni bir siyaset kulvarına girmiştir.” ifadelerini kullanarak, Suriye’deki mevcut yönetimin son bulmasını ve yeni bir dönemin başlamasını savundu. Bahçeli, özellikle Esad rejiminin suçlarıyla ilgili olarak, “Yerin onlarca metre derinliğinde hücrelere kapatılan, ölüm preslerinde işkenceyle katledilen masumların hesabı katil Esad’dan mutlaka sorulmalıdır.” diyerek, bu sorumluların Lahey Adalet Divanı’nda yargılanması gerektiğini dile getirdi.
Bahçeli ayrıca, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) özelinde Suriye politikalarının eleştirisini de sürdürdü. CHP’nin Suriye konusundaki duruşunu ‘Baas menşeli’ olarak nitelendiren Bahçeli, “Türkiye’nin Suriye’de kaybettiğini, ABD ve İsrail’in kazandığını söylemek için bölgesel siyasetin iç yüzüne Özgür Bey gibi bakarken görmemek, konuşurken duymamak kafidir,” şeklinde bir değerlendirme yaptı. Bahçeli, CHP Genel Başkanı’nın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik pozitif mesajları bile hasis ve hırçın bir şekilde çarpıttığını belirterek, onu ‘mertlikten ve millilikten nasibini almayan yarım adam’ olarak tanımladı.
Bahçeli, Türkiye-Suriye diyaloglarının ve ilişkilerinin önemine dikkat çekerek, “Bizim beklentimiz Türkiye-Suriye diyaloglarının altın çağını yaşamasıdır,” dedi. Suriye topraklarının terörden tamamen arındırılması gerektiğini vurgulayan Bahçeli, “Kürtler kardeşimizdir. Terör örgütü iki cihan hasmımızdır.” sözleriyle Türkiye’nin güvenlik ve birliğini savundu. Ayrıca, Demokrasi ve Progress (DEM) Partisi’nin CHP’nin tahrik ve istismar siyasetine alet olmadan ilerlemesi gerektiğini ifade etti. Bahçeli, “İmralı ile sağlanacak görüşmeler sonucunda terörün bittiği, terör örgütünün lağvedildiği ortak gelecek ideali, insan ve millet sevgisi çerçevesinde açıklanmalıdır.” diyerek, terörle mücadelenin sona ermesi gerektiğinin altını çizdi.
Bahçeli’nin yaptığı açıklamalardan bir diğeri ise İsrail konusunda oldu. Bahçeli, “İsrail’in korsan ve haydut yayılmacılığı durdurulmalıdır” diyerek, Golan Tepeleri’nin İsrail tarafından terk edilmemesi halinde geniş bir yaptırım ve mücadele stratejisi geliştirilmesi gerektiğini ifade etti. Siyonist barbarlık karşısında Türkiye’nin sabrının zorlandığını belirten Bahçeli, “Şam’a gözünü dikenin Tel Aviv’de, Kudüs’te Osmanlı şamarını yiyeceğini hiç kimse de unutmamalıdır.” diyerek, Türkiye’nin bölgedeki kararlılığını vurguladı.
Sonuç olarak, Bahçeli’nin açıklamaları, Suriye ve İsrail konularında Türkiye’nin çıkış yolunu belirleme çabalarını ortaya koyuyor. Sadece dış politika değil, aynı zamanda iç politika bağlamında da ciddi eleştiriler ve yönlendirmeler içermekte. Özellikle terörle mücadele ve bölgesel güvenlik konuları vurgulanarak, milli birlik ve beraberliğin önemi bir kez daha dile getirildi. Bahçeli’nin bu çıkışları, hem Suriye’nin yeniden inşası hem de Türkiye’nin bölgesel etkisi açısından kritik bir dönemin gelebileceğini işaret ediyor.