MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye’nin stratejik çıkarlarını korumak ve uluslararası siyasetteki duruşunu açıkça ortaya koymak amacıyla önemli açıklamalarda bulundu. Bahçeli, özellikle Ege Denizi’ndeki On İki Ada’nın Yunanistan tarafından silahlandırılmasına tepki göstererek, bunun hem stratejik bir hata hem de tarihi, askeri ve siyasi sonuçları bakımından trajik bir yanlışı teşkil ettiğini vurguladı. Bahçeli’nin ifadesiyle, bu durum Türkiye’nin güvenliği açısından ciddiyetle ele alınması gereken bir meseledir.
Partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada Bahçeli, siyasi liderlerin gerçeklerden korkmasına ve sorunları yok sayarak bir çözüm arayışına girmesinin “ahmaklık ötesi bir saflık” olduğunu söyledi. Ayrıca, sorunların belirli bir güç ve kararlılıkla masaya yatırılması gerektiğine dikkat çekti. Bahçeli, her sorunun zamanında ele alınıp çözüme kavuşturulması gerektiğini ifade ederek, bunu yapmadıkları takdirde daha büyük sorunların ortaya çıkabileceğinin altını çizdi.
Bahçeli, Türkiye’nin güçlü bir devlet olduğu gerçeğini de vurgulayarak, Türk milletinin sahip olduğu 783 bin kilometrekarelik toprakların getirdiği güç ve özgüvene dikkat çekti. İslam ve Türk kültüründen gelen ulusal değerlerin savunulması gerektiğini belirten Bahçeli, Türkiye’nin itici gücü olan milli ve manevi değerlerin korunmasının önemini dile getirdi. Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerine ulaşmak için gerekli inanç, irade ve fikir birliğinin oluşturulması gerektiğine de vurgu yaptı.
Bahçeli, siyasi eleştirilerden ve iç karışıklıklardan etkilenmeden, Türkiye’nin geleceği için kararlı bir duruş sergilenmesi gerektiğini ifade etti. Barışçıl diplomasi ve iyi komşuluk ilişkilerinin sağlanması yönünde çaba göstermenin gerekliliğini belirtti. Ege Denizi’nde Yunanistan’ın silahlanma çabalarının, Türkiye için bir tehdit oluşturduğunu ifade eden Bahçeli, Yunanistan’ın bu eylemlerinin tarihi yanlılarını da beraberinde getireceğini belirtti.
Bahçeli’nin Ege Denizi ve On İki Ada hakkındaki açıklamaları, Türk milletinin tarihi topraklarına olan sahipliğini ve bu toprakların stratejik değerini yeniden gözler önüne serdi. Bahçeli, Türkiye’nin esas sahip olduğu toprakların bir parçası olarak gördüğü On İki Adaların gasbedilmesinin kabul edilemez olduğunu kaydetti. Türkiye’nin, Mavi Vatan’daki egemen haklarından asla vazgeçmeyeceğini ve Yunanistan’ın silah diline yaslanmasının sadece kaybedeni olacağını ifade etti.
Konuşmasında Bahçeli, Türk milletinin istikbaline önem vererek barışçıl bir çözüm üretilmesi gerektiğini vurguladı. Yunanistan’ın, Türkiye’ye karşı izlediği savaş ve silah politikalarının sonuçlarını düşündürmeden adım atmanın yanlış olduğu mesajını verdi. Bahçeli, uluslararası platformda Türkiye’nin yanında olan tüm güçlerin değeri olduğunu ve her bireyin bu mücadeleye katkıda bulunması gerektiğini ifade etti.
Bahçeli, günümüzün bölgesel ve küresel buhranlarının Türk milletine ve Türkiye’ye yeni fırsatlar sunduğunu ifade etti. Türk tarihi boyunca yaşanan buhranların “aşk çağı” olarak adlandırıldığını belirten Bahçeli, bu dönemlerin sonunda Türk milletinin her zaman yeniden güçlü bir şekilde ayağa kalktığını ifade etti. Bahçeli, bu bağlamda Türkiye’nin önünde yeni bir “aşk çağı” olduğunu ve bu çağın Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerini gerçekleştirmek adına önemli bir fırsat sunduğunu dile getirdi.
Devlet Bahçeli, “Zehirli düşünceler” ile Türk toplumunda oluşan ayrışmaların önüne geçmek gerektiğine de dikkat çekti. Her türlü olumsuz düşünce ve propagandanın milli birliğe zarar verdiğini belirterek, Türk-Kürt kardeşliğinin sağlamlaştırılmasının ana hedef olduğunu vurguladı. Kürtlere düşman olarak doğru algılamanın, topluma verebildiği olumsuz etkiler bakımından da eleştirel bir bakış aç
