Son dakika haberi olarak, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Demokrasi ve Mücadele Partisi (DEM Parti) heyetinin görüşmesiyle ilgili olarak önemli açıklamalarda bulundu. Bahçeli, dünya genelinde artan gerilim ve kutuplaşmanın insanlık vicdanını etkilediğini ve uluslararası barış umutlarını zayıflattığını ifade etti.
Bahçeli, bu karmaşık ve karanlık ortamdaki krizlerin birinin sona ererken diğerinin başladığını ve tahrik edilen ekonomik, diplomatik ve ticari çatışmaların askeri, siyasi ve stratejik çekişmeleri beslediğini vurguladı. Belirsizliğin baskın bir durum olduğunu dile getirirken, ortak aklın, olgun anlayışın ve sağduyunun zayıfladığını belirtti. Gümrük tarifelerinin bir savaş aracı olarak kullanılmasıyla birlikte yayılmacı heveslerin de arttığını ifade etti.
Gazzeli insanların durumunu da ele alan Bahçeli, 2 Mart 2025 tarihinden itibaren İsrail’in Gazze’ye uyguladığı insanlık dışı tecritin 2 milyonu aşkın Filistinliyi açlığa mahkum ettiğini belirtti. İsrail’in bu eylemlerinin insanlık tarihinin en büyük cinayetlerinden biri olduğunu vurgularken, ahlaki ve hukuki yaptırımların yetersiz olduğunu ifade etti. Bahçeli, Birleşmiş Milletler’in bu duruma müdahale etmesi gerektiğini ve İsrail’e karşı ciddi bir eylem ve yaptırım programının oluşturulması gerektiğini savundu.
Aynı zamanda Bahçeli, Türkiye’nin Suriye topraklarında karşı karşıya kaldığı tehditleri ve İsrail ile olan ilişkileri de gündeme getirdi. İki ülke arasında çatışmasızlık alanlarının belirlenmesine yönelik teknik görüşmelere ihtiyaç olduğuna dikkat çekmekle birlikte, Netanyahu hükümetinin ateşle oynamamak için dikkatli olması gerektiğini belirtti. Türkiye’nin bağımsızlığı, egemenlik hakları ve toprak bütünlüğünün herhangi bir şekilde tartışma konusu olamayacağını söyledi.
Bahçeli, Yunanistan’ın ve Güney Kıbrıs’ın Türkiye üzerindeki tehditlerine de değinerek, Türk milletinin bölgesel ve küresel düşmanlık senaryalarına teslim olamayacağını vurguladı. Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm değerleriyle savunulacağının altını çizen Bahçeli, Cumhur İttifakı’nın bu kararlılıkla hareket ettiğini ifade etti.
Bölgedeki menfi hareketliliğin karşısında durmanın ve terörün kökünü kazımanın Türkiye’nin ortak sorumluluğu olduğunu belirten Bahçeli, terörsüz Türkiye hedefinin daha fazla zaman kaybetmeden gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade etti. 27 Şubat’ta yapılan İmralı çağrısının karşılık bulması gerektiğini belirten Bahçeli, Cumhur İttifakı’nın bu konuda samimi ve dürüst bir duruş sergilediğinin altını çizdi.
Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın DEM Parti heyetiyle yaptığı görüşmenin anlamına vurgu yaparak, Türkiye Cumhuriyeti’nin meselenin sahibi olduğunu ifade etti. DEM Parti’nin tutarlı açıklamalarının Türkiye’nin terörsüz olma umutlarını güçlendirdiğini belirtti. PKK terör örgütünün silah bırakmasının ve örgütsel feshi sonuçlandırmasının sağlanmasının elzem olduğunu ifade etti. Bahçeli, karşılıklı güven, empati ve hoşgörü ile terörsüz Türkiye idealine ulaşılması gerektiğini belirtti.
CHP’ye yönelik eleştirilerde bulunan Bahçeli, partinin yaşadığı yolsuzluklara kadar düşmesini ve bu konudaki suçluların cezalandırılmasının önemini vurguladı. CHP liderinin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde yaşanan usulsüzlüklerle ilgili üzerini örtme çabalarının anti demokratik bir tutum olduğunu açıkladı. İç cephedeki birlikteliğin önemine dikkat çeken Bahçeli, CHP’nin bu olumsuz durumundan dolayı endişe duyduğunun açık olduğunu kaydetti.
Bahçeli, CHP’nin korkularının Türkiye’nin baharına, Türk ve Türkiye Yüzyılı’nın müjdesine işaret ettiğini belirtti. Terörsüz Türkiye’nin
