DEM Parti’s İmralı heyeti, görüşmelerine aktif bir şekilde devam ederken, ikinci başvuru için de hazırlıklarını sürdürüyor. MHP lideri Devlet Bahçeli, ikinci İmralı ziyaretinin ardından DEM Parti’ye şartsız silah bırakma çağrısı yapması gerektiğini dile getirmiştir. Bu durum, sürecin seyrini etkileyebilecek önemli bir aşama olarak değerlendiriliyor.
Heyetten yarın bir açıklama beklenirken, özellikle sosyal medyada yeni bir iddia ortaya atıldı. AKP’li eski milletvekili Şamil Tayyar, sosyal medya platformu X üzerindeki paylaşımında, DEM Parti’nin oyalayıcı tutumunun Bahçeli’yi rahatsız ettiğini belirtti. Tayyar’ın ifadelerine göre, Bahçeli, sürecin tıkanmasından endişe duyuyor ve DEM Eş Genel Başkanı Bakırhan’ın sert tavır sergilemesi üzerine tepki gösteriyor.
Tayyar, X paylaşımında şu ifadeleri kullandı: “DEM’in oyalayıcı tutumu, süreci başlatan Bahçeli’yi dahi rahatsız etmiş gözüküyor. İkinci İmralı ziyaretinden sonra silah bırakma çağrısının şartsız olarak açıklanmasını istedi. Başka bir ifadeyle, ‘daha fazla oyalanmayın’ dedi.” Bu paylaşım, DEM Parti’nin tutumunun MHP için ne denli önemli ve sorunlu olduğu konusunda bir işaret olarak değerlendirilebilir.
Öte yandan, DEM Eş Genel Başkanı Bakırhan’ın yanıtı da dikkat çekiyor. Bakırhan, iktidarın siyasi bir oyun oynadığını ve bu durumun barışı baltaladığını iddia etti. Özellikle Rojava’daki duruma dikkat çekerek, Dışişleri Bakanlığı’nın dilinin HTŞ (Hareketi Şam) tarafından bile kullanılmadığını belirtti. Bakırhan, “Tişrin operasyonu barışı azaltıyor” diyerek hükümetin barış sürecine olumsuz etkide bulunduğunu öne sürdü.
Bakırhan, devletin adım atma sırasının kendisinde olduğunu ifade ederek, “Suriye’de terör yapılanmasının korunmasını isteyeceksin, teröristlere yönelik operasyona tepki göstereceksin, hükümete hakaret edeceksin ve daha silah bırakma çağrısı olmadan ‘adım at’ diyeceksin. Bu nasıl pişkinliktir, anlaşılır gibi değil” ifadelerini kullandı. Bu açıklamaları, DEM Parti’nin çözüm sürecindeki tutumuyla ilgili önemli bir tartışmayı ateşleyebilir.
Bahçeli’nin çağrıları ve Bakırhan’ın tepkisi, Türkiye’nin iç politikasındaki dinamikleri etkileme potansiyeline sahip. İki taraf arasında yaşanan bu gerginlik, sürecin hangi yöne evrileceği konusunda belirsizlik yaratırken, aynı zamanda siyasi gözlemciler tarafından yakından takip ediliyor.
Özellikle DEM Parti’nin bu noktada nasıl bir yol izleyeceği, ilerleyen günlerde büyük önem taşıyacak. Her ne kadar Bakırhan’ın açıklamaları sert bir tutumu yansıtsa da, Bahçeli’nin çağrılarının hayata geçirilip geçirilmeyeceği ise ayrı bir merak konusu. Ayrıca, sürecin çözümü noktasında toplumun genelinin beklentisi de dikkate alınmalı. Barışçıl bir çözüm arayışı içinde olan toplum kesimleri, bu görüşmelerin sağlıklı bir biçimde ilerlemesini istiyor.
Sonuç olarak, DEM Parti’nin oyalayıcı tutumu, MHP lideri Devlet Bahçeli’yi rahatsız etmiş görünüyor. Bahçeli’nin, ikinci İmralı görüşmesinin ardından kesin ve şartsız bir silah bırakma çağrısında bulunması gerektiği düşünülüyor. Ancak, Bakırhan’ın tepkileri, iktidarın tutumuna karşı bir direniş olarak kendini gösteriyor. Siyasi kargaşa ve belirsizlik, Türkiye’nin geleceği ve barış süreci üzerine yeni sorular gündeme getirmekte. Heyetin yapacağı açıklamalar, önümüzdeki döneme ışık tutabilir.
Özellikle iki taraf arasında yaşanacak gelişmeler, Türkiye’nin siyasi atmosferinde ciddi değişikliklere yol açma potansiyeline sahip. Dolayısıyla, her iki tarafın atacağı adımlar