MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 22 Ekim 2023’te yaptığı açıklamada, terör örgütü PKK’nın lideri Abdullah Öcalan’a çağrıda bulundu. Bahçeli, Öcalan’ın örgütünü lağvetmesi şartıyla “umut hakkı için yasal düzenlemeler” yapılması ve TBMM’de DEVA Partisi Grup Toplantısı’nda konuşması gerektiğini ifade etti. Bu çağrı, siyasette yeni bir çözüm sürecinin tartışılmasına yol açtı.
Bahçeli’nin açıklamaları, bir çözüm sürecinin yeniden başlamasına dair yüksek umutları artırırken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sessiz kalması, partiler arasında fikir ayrılıkları ve erken seçim tartışmalarını tetikledi. Özellikle DEM Partili üç belediyeye kayyum atanmasının ardından, Bahçeli’nin aynı çağrıyı tekrar etmesi, siyasetteki bu gerilimi daha da artırdı.
AKP’DE FARKLI TEZLER
Bahçeli’nin yaptığı çağrı sonrası, AKP’li Şamil Tayyar, Erdoğan’ın bu çağrıdan habersiz olduğu iddiasında bulundu. Tayyip’in sessizliği, bu iddianın güçlenmesine neden oldu. AKP kaynakları, Tayyar’ın bu iddiasını gündeme getirmeden önce, partinin belirli isimlerinden sorular aldıklarını belirtti. Bazı partililer, Bahçeli’nin grup toplantısının ardından “Ne oluyor?” diye sorduklarında, “Henüz bilgi sahibi değiliz, koordineli değil” cevabını aldıklarını ifade etti. Bir grup AKP’li ise bu konunun milli güvenlik açısından gizli tutulduğunu vurguladı.
Bahçeli’nin çağrısının gerekçelerine dair fikir ayrılıkları yaşanıyor. Bazı AKP’liler, Bahçeli’nin çağrısını “üst perdeden” ve “gerçekleşmesi zor” olarak değerlendirirken, diğerleri de son günlerde Öcalan ile birkaç görüşmenin gerçekleştiğine dair bilgiler aldıklarını aktarıyor. Bu durumun, Bahçeli’nin haberi olmadan atılmış bir adım olduğunu düşünenler ise, bu çağrının meydan okuma niteliğinde olduğuna inanıyor. Ancak, bu görüşe yakın olan vekillere genellikle Kürt milletvekilleri destek veriyor ve bazıları bu yaklaşımı reddediyor.
Şamil Tayyar’a yakın bir görüşü benimseyen AKP’liler, CHP ile yürütülen “normalleşme” sürecinin Bahçeli için bir endişe kaynağı olduğunu ve bu yüzden böyle bir çıkış yaptığını düşünüyor. Bahçeli’nin yaptığı çağrının, karşılık alamayacağını bildiği için erken seçim kozu olarak kullanıldığını ifade edenlerin sayısı da az değil. Özellikle, son dönemdeki kayyum atama süreçlerinin de Bahçeli’nin olası bir önerisi olarak geliştiğini düşünen AKP’liler var.
Bunun yanı sıra, Bahçeli’nin Erdoğan ile bir görüşme yaparak pürüzlerin giderileceğine inanan partililer, Bahçeli’nin çağrısını “gurur meselesi” haline getirdiğini savunuyor. Ayrıca, Bahçeli’nin Erdoğan’ın yeniden adaylığı için “terör biter ve ekonomi düzelir ise” dediği ifade ediliyor; bu durum da beraberinde bir uzlaşı çağrısı niteliği taşıyor. Bu noktada, uzlaşının “müşterek bir zemin” oluşturabileceği düşünülüyor ve aksi halde erken seçim çağrısının gündeme gelebileceğinden endişe ediliyor.
MHP FİKİR AYRILIĞINI REDDEDİYOR
MHP kanadı ise Bahçeli’nin açıklamaları sonrası herhangi bir fikir ayrılığı olmadığını savunuyor ve Bahçeli’nin Cumhur İttifakı için “tarihi bir fırsat” sunduğunu, Erdoğan’ın da bu görüşte hemfikir olduğunu belirtiyor. Ancak, çoğu MHP’li, Bahçeli’nin grup toplantısının içeriğinden önceden haberdar olduklarını gizlemiyor. Bahçeli’nin toplantı metninin kendilerine toplantıdan önce ulaştığı