Son dakika gelişmeleri arasında, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümü nedeniyle bir mesaj yayımlamıştır. Bu mesajında Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) boykot çağrısına ilişkin sert eleştirilerde bulunan Bahçeli, ülkedeki siyasi ortamı ve muhalefet anlayışını incelemiştir. Bahçeli, “Dünyanın hiçbir medeni ülkesinde devletine, hukukuna, milli kurumlarına, milli ekonomisine ve meşru hükümetine demokrasi dışı vasıtalarla cephe açan, devamlı şiddet saçan bir muhalefet anlayışına tesadüf edilmemiştir” şeklinde ifadeler kullanmıştır.
Devlet Bahçeli, mesajında tarihi yaratan ve onu yaratan kişilerin devletin ve milletin geleceğini korumada önemli bir rol üstlendiklerini belirtmektedir. Tarihin omuzlarına basarak ilerlemeyip, onu omuzlayarak riski göğüsleyen ve cesurca yeni yollar açan liderlerin her zaman takdir ve tebrik edilmeye değer olduğunu ifade etmiştir. Bu bağlamda, Alparslan Türkeş’le ilgili duygularını dile getirerek onun Türk siyaseti ve devlet hayatındaki yerinin önemine vurgu yapmıştır.
Bahçeli, Türkeş’in vefatının üzerinden geçen 28 yılın ardından toplumdaki duygu ve saygının hâlâ canlı olduğunu bildirmiştir. Türkeş’in yaktığı meşalenin gün geçtikçe güçlenerek Ülkücü gönülleri aydınlattığını ve Türk milletinin kutlu hedeflere ulaşma azmini pekiştirdiğini kaydetmiştir. Her ne kadar insan fani olsa da, dava ve ideallerin sonsuz olduğunu ifade etmiştir. Türkeş’in idealleri, fedakarlıkla taşınan yüksek vasıflı insanların simgeleridir.
Alparslan Türkeş’i tanımlarken, onu bir dava ve gönül insanı olarak değerlendiren Bahçeli, Türk milletinin özlemlerinin Türkeş’in 80 yıllık ömrü boyunca verdikleri mücadelelerle dolu olduğunu belirtmiştir. Türkeş’in Türk-İslam ülküsü doğrultusundaki milliyetçilik davasının Türkiye’nin umut kaynağı olduğunu ve aynı zamanda kültürel coğrafyaların mazlum halklarının uyanışının da bir alameti olduğunu vurgulamıştır.
“AZGIN VE ŞIMARIK BİR AZINLIĞIN TAHAKKÜMÜNE KARŞI DİRENİŞ”
Türkiye’nin siyasi tarihindeki karmaşık süreçlerde, azgın ve şımarık bir azınlığın tahakkümüne karşı ilkeli bir duruş sergileyen liderlerden biri olarak Türkeş’i değerlendiren Bahçeli, MHP’nin siyaset felsefesinin önceliğinin ülke, millet ve toplumsal huzur olduğunu ifade etmiştir. Bu kapsamda, muhalefetin kaygıdan yoksun ve sorumsuz yaklaşımlarının kabul edilemez olduğunu vurgulamıştır.
Bahçeli, mücadelesinin her daim Türkiye’nin varlığını, birliğini ve bekasını öne çıkaran bir anlayışla şekillendiğini, bu tür fiillere karşı duruşlarının sarsılmaz olduğunu yinelemiştir. Kendisinin ve partisinin bu tür azınlıkların oligarşik hedeflerine karşı bir direniş gücü olduğunu belirtmiştir. “Sorumsuz ve soysuz bir siyasi çarpıklık”, Bahçeli’ye göre milli güvenliği tehdit eden bir durumdur ve bu açıklamaları geniş okuyucu kitlesiyle buluşturmuştur.
“DEVLETİNE CEPHE AÇAN MUHALEFET YAKLAŞIMI”
Devlet Bahçeli, muhalefete genel bir gözlem yaparak, dünyada hiçbir medeni ülkenin bu tür bir muhalefet yapısını kabul etmeyeceğini vurgulamıştır. Bu tür bir yaklaşımın, milli güvenlik adına bir tehdit olduğunu belirtmiştir. Ayrıca toplumda, esnafa ve genel sosyal hayata yönelik yapılan boykot çağrılarının ifade ve düşünce özgürlüğü ile çeliştiğini, bu tutumların vatan sevgisi ile de izah edilemeyeceğini ifade etmektedir.
İleriye dönük olarak, Türkeş
