“`html
Sosyal medya hesabı X’ten açıklama yapan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli, düşünce hayatındaki yeri ve önemiyle bilinen Merhum Ziya Gökalp’in bir sözünü hatırlatarak açıklamasına başladı. Gökalp, “Fikirleri hislerine tevafuk ve istinat etmeyen bir insan ruhen hastadır” demiştir. Bahçeli, bu cümleyi kullanarak, fikri ve zihinsel dengeye sahip olmayan insanların ruhsal durumlarının sağlıklı olmasının beklenemeyeceğini belirtti.
Bahçeli, “Fikrinde ve zikrinde onarılmaz hasarlar bulunan kimselerin ruhen sıhhatli olmalarını beklemek işin özünde boşa kürek çekmek, boşuna zaman tüketmektir” diyerek, toplumda fikir birliği olmayan veya barış içerisinde bir arada var olamayan bireylerin, topluma nasıl etki yaptığını vurguladı. Bu durum, ülkenin genel huzurunu da tehdit eden önemli bir unsur olarak değerlendirilmektedir.
Ayrıca, Bahçeli, Saraçhane’deki provokasyonun arkasında yatan nedenlere değinerek, Türkiye’nin önünü kesmek isteyen çeşitli grupları eleştirdi. “Türkiye’nin önünü kesmek için kuyruğa giren hastalıklı CHP’si yanında diğer marjinal partiler ve yasa dışı sol gruplar, eylemleri ve söylemleriyle düşmanları aratmayan bir tutum sergilemektedir” ifadelerini kullandı. Bu cümlelerle birlikte, muhalefet partilerinin tutumlarının memlekette yarattığı etkilerin altını çizen Bahçeli, toplumu hedef alan eylemlerle ilgili ciddi uyarılarda bulundu.
Bahçeli, “Vandallığa demokrasi nöbeti diyecek kadar gerçeklerden kopmuş bir muhalefet anlayışıyla karşı karşıyayız” diyerek, bu durumu eleştirdi. “Milletine ve devletine yabancılaşmış, bohem bir muhalefet anlayışı, ülkemiz için büyük bir tehdittir” şeklinde süren açıklamasında, muhalefetin tutumunun demokrasiden uzaklaştığını vurguladı. Bu düşüncelerle Bahçeli, muhalefetin gerçekleştirdiği eylemleri kınayarak, bu durumun demokrasi ile hiçbir ilgisi olamayacağını ifade etti.
Ülkenin yükselen değerlerinin, toplumun huzurunu artıran unsurların bulunduğuna değinen Bahçeli, Saraçhane komplosunun devreye girmesiyle yine bu değerlerin hedef alındığını iddia etti. “Türk ve Türkiye düşmanlarına rehin düşen işbirlikçilerdir” dulmasıyla birlikte, muhalefetin hedeflerinin net olduğunu ima etti. Bahçeli, maske takıp polise saldıranların, demokrasi, hukuk veya özgürlük anlayışıyla pek bir ilgisinin olmadığını belirtti.
Şehzadebaşı Camii’yle ilgili bahsettiği konularda ise Bahçeli, bu cami ve hazireyi kirleten kişileri, “bir avuç casus” olarak nitelendirdi. “Camii duvarına pisleyenlerden, yakıp yıkmayı demokrasi olarak lanse edenlerden, milletimizin alın terini çalanlardan hesap sormalıyız” diyerek, toplumsal ve ahlaki değerlerin korunması gerektiğini belirtti. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vefat eden annesine yönelik yapılan çirkin saldırıların da muhalefetin gerçek yüzünü ortaya koyduğunu savunarak, “Sokak anarşisini alevlendirme niyetinde olanlar, bu durumu kullanmaktadırlar” dedi.
Bahçeli, devamında Türkiye Cumhuriyeti’nin bir bütün olarak savunulması gerektiğini vurguladı. “Cumhur İttifakı, CHP’nin merkezini oluşturduğu çok yönlü bir tahrik dalgasını kırmakta büyük bir güçtür. Çünkü büyük Türk milleti yanımızdadır.” diyerek, CHP’ye karşı bir eleştiri getirdi. Bu noktada, Bahçeli, sokakları hedef alan muhalefetin, Türkiye’nin moral ve huzur ortamını bozduğuna dikkat çekti. “Yabancı istihbarat örgütlerinin kuklası olanların, iç güvenliği tehdit eden eylemlerine karşı sağlam bir
