MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Meclis’in yeni yasama yılında PKK elebaşı Abdullah Öcalan için yaptığı çağrı hayata geçmiş ve Demokratik Emek Partisi (DEM Parti) heyeti, İmralı Cezaevi’ne ziyarette bulunmuştur. Bu ziyaret, Türkiye’nin gündemini oldukça meşgul eden bir gelişme olarak dikkat çekmiştir.
DEM Partisi’nden Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan, Abdullah Öcalan ile yaptıkları görüşmenin ardından, hakkında üçüncü kez kayyum ataması yapılan Ahmet Türk ile birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde çeşitli ziyaretlerde bulunmaya başlamışlardır. Bu durum, siyasi arenada önemli bir hareketliliğin habercisi olarak değerlendirilmiştir.
AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, bu süreçle ilgili gelişmeleri 24saatgazetesi.com’dan Nihal Alp’e değerlendirmiştir. Ensarioğlu, yeni sürecin olumlu bir şekilde devam etmesi halinde, gelecekteki gelişmelerin 2025 yılının Şubat ayında netlik kazanabileceğini ifade etmiştir. “Nevruz’da silahlar bırakılmış olur diye düşünüyorum” dedi. Bu açıklama, önemli bir barış sürecinin başlangıcı olarak algılanmıştır.
SİLAH BIRAKMA SÜRECİ İÇİN TARİH VERDİ
Ensarioğlu’nun verdiği bilgiler ışığında, Türkiye’de 2025 yılı Nevruz’unun 21 Mart Cuma günü kutlanacağı herkes tarafından bilinmektedir. Bu tarihin, silah bırakma süreci için bir dönüm noktası oluşturabileceği düşünülmektedir.
“NE DEMİRTAŞ CEZAEVİNDE KALIR NE KAYYIM KALIR”
Ensarioğlu, görüşmelerde Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın durumu ile ilgili bir şey konuşulup konuşulmadığına dair soruya verdiği yanıtta, “Bu yeni paradigma tek bir iyilik içermiyor, ele alınan birçok konu var: Demokratikleşme var, huzur talebi var. Süreç başarılı oldu ve diyelim ki Öcalan ev hapsine çıktı. Demirtaş’ın hapiste kalması düşünülebilir mi? Tabii ki düşünülemez. Kayyım da kalmaz ortada” şeklinde konuşmuştur.
Ensarioğlu’nun ifadeleri, gelecekte Türkiye’de gerçekleşecek olan siyasi ve sosyal gelişmelerin de zeminini hazırlamaktadır. Görüşmelerin öne çıkardığı bu yaklaşım, ülkede yaşanan çatışmalı süreçlerin sona ermesine dair umut verici bir ışık yakmaktadır. Ayrıca, barış süreci ile birlikte Türkiye’nin demokratikleşme yolunda ilerlemesine dair önemli adımlar atılması gerektiği vurgusu yeniden gündeme gelmiştir.
Sonuç olarak, Meclis’teki bu gelişmeler, Türkiye’de barış ve uzlaşma arayışlarının yeniden canlanmasına dair önemli bir dönüm noktası içinde şekillenmektedir. Ensarioğlu ve diğer siyasi figürlerin bu konudaki açıklamaları, hem toplumda hem de siyasi arenada önemli yankılar uyandırmış, barış sürecinin nasıl işleyeceğine dair tartışmaları da yeniden alevlendirmiştir.