Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda 2025 yılı bütçeleri hakkında görüşmeler devam ederken, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, partiler arası tartışmalara sahne olan bir oturum gerçekleştirdi. Genel Kurulda yapılan değerlendirmelerde, CHP’li milletvekillerinin Bakan Bak’a yönelik eleştirileri ve tepkileri dikkat çekti. Bakan Bak, hitabatı sırasında tartışmaların yoğunlaştığı anları değerlendirirken, “Laf atmak bir ritüeldir, sanattır. Bu sanatı ben yıllardır milletvekilliğimde icra ettim,” ifadeleriyle tartışmaları yanıtladı.
Bakan Bak’ın sunumu sürecinde, CHP’li vekillerin eleştirilerine karşılık olarak AKP milletvekilleri destek verdi ve Bakan’ı alkışladı. Parlamentoda bu durum, tartışmalara yol açarken Meclis Başkanvekili Celal Adan, Bakan’dan konuşmasına devam etmesini istedi. Bakan Bak konuşmasını tamamladıktan sonra Başkanvekili Adan, “Kürsüdeki konuşmacı kim olursa olsun, sözünün kesilemeyeceğini” vurgulayarak milletvekillerini uyardı.
Ayrıca, Bakan Osman Aşkın Bak’ın sunumu sırasında üç muhalefet partisi temsilcileri olan CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi milletvekilleri, Genel Kurul Salonu’nu terk etti. Bu gruplar, Bakan Bak sunumunu tamamladıktan sonra salona geri döndü.
Bakan Bak’ın Yanıtları: Tartışmalar ve Tesisleşme Çalışmaları
Bakan Bak, Genel Kurul’daki sözleriyle birlikte tartışmaların yanı sıra illerde gerçekleştirdikleri tesisleşme çalışmaları hakkında bilgi verdi ve olimpiyat ile paralimpik oyunlarına katılan sporcuların başarılarını vurguladı. Ayrıca, bağımlılıkla mücadele konularında yapılan çalışmalar ve yurtlarda sağlanan hizmetlerden de bahsetti. Bakan Bak, milletvekillerine belgelerle ilettiği bilgiler ışığında, gençlik ve spor alanında sağlanan katkıları detaylandırdı.
Tüm bu tartışmalar, Türkiye’de gençlik ve spor politikaları üzerine süregelen siyasi çekişmenin bir yansıması olarak değerlendirildi. CHP’li milletvekillerinin eleştirilerinin altında, Bakan Bak’ın performansı ve bakanlığın icraatları bulunmaktaydı. Bakanın, enerjik ve yüksek tempolu cevapları ise siyasi arenada farklı yorumlara yol açtı.