Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Anadolu Ajansı’nın Editör Masası programında son günlerin önemli olaylarını değerlendirdi ve gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Bakan Göktaş, özellikle Sıla bebek ve Narin cinayetleri davalarının önemine dikkat çekerek, bakanlığın bu davalarda aktif olarak yer aldığını belirtti.
“BAKANLIK ÇOK YOĞUN MÜCADELE VERİYOR”
Bakan Göktaş, Sıla ve Narin’in cinayet davalarında bakanlık avukatlarının faillerin en ağır cezayı alması için yoğun bir mücadele verdiklerini söyledi. İlk günden itibaren her iki davaya da bakanlık olarak müdahil olduklarını vurgulayan Göktaş, bu bağlamda bakanlığın Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü bünyesinde özel ekipler kurulduğunu ifade etti.
Göktaş, “Bugün arkadaşlarımız Diyarbakır’da Narin kızımızın davasını takip etmek için 5 avukatımız orada. Diğer yandan Tekirdağ’daki avukatlarımız, Sıla bebek davasını takip ediyor. Biz soruşturmanın her aşamasını büyük titizlikle takip ettik.” şeklinde konuşarak, bakanlığın her iki davada da hukuki hakların savunulmasında aktif rol aldığının altını çizdi.
Özellikle Narin’in davasında hukuki haklarını arayan kişilerin yine bakanlık avukatları olduğunu belirten Göktaş, “Bu iki davanın da özellikle faillerinin en ağır cezayı alması için bakanlık avukatlarımız çok yoğun mücadele veriyor.” dedi.
“BUGÜN YARIN SONUÇLANMASINI BEKLİYORUZ”
Bakan Göktaş, mahkemelerin kararlarının ne zaman çıkacağına ilişkin sorulara da yanıt verdi. “Sıla’nın ilk davası fakat belki bir duruşma daha olabilir. Narin kızımızla ilgili bu 2. duruşma. Bugün, yarın sonuçlanmasını biz bekliyoruz.” diyerek, iki suçlunun da en ağır cezayı alması için bakanlığın kararlılığını vurguladı.
Bakan Göktaş, Narin Güran’ın yaşadığı köydeki diğer çocuklarla ilgili olarak da önemli bilgiler verdi. “Köydeki diğer çocuklara yönelik psikososyal destek ekibi kurduk, çocuklara yönelik bir rapor çalışması gerçekleştirdik. Travmaları atlatmaları için çalışmalarımızı sürdürdük.” diyerek, çocukların desteklenmesi konusunda bakanlığın attığı adımları aktardı.
Ayrıca, Türkiye’de çocukların sosyal medya kullanımına ilişkin bir düzenlemenin yapılıp yapılmayacağına dair soruları cevaplayan Göktaş, “Çocukları korumak adına önemli bir düzenlemeye ihtiyaç duyduğumuz ortada. Bakanlığımız öncülüğünde mevzuat çalışmamızı başlattık. Bu yasal düzenlemenin aynı zamanda cezai yaptırım tarafı olacak. Bizim çalışmamızda yaş 16.” ifadelerini kullandı. Bu, çocukların sosyal medyada karşılaşabileceği olumsuzluklara karşı bir tedbir olarak görülebilir.
Sonuç olarak, Bakan Göktaş’ın açıklamaları, bakanlığın çocukların haklarını korumak ve toplumda yaşanan bu tür olaylarla ilgili mücadele kararlılığını göstermektedir. Bu bağlamda yapılan çalışmalar ve oluşturulan hukuki süreçler, toplumun güvenliğini artırmayı ve mağdur olan bireylere gereken desteği sağlamayı hedeflemektedir.