Son zamanlarda kamuoyunda laiklik karşıtı açıklamalarıyla dikkat çeken Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Batman’da düzenlenen AK Parti İl Kongresi’nde konuşma yaparak, Tarih boyunca büyük tartışmalara yol açmış olan İttihat ve Terakki Cemiyeti’ni hedef aldı. Bakan Tekin’in bu çıkışı, birçok kişi tarafından tepkiyle karşılandı ve yeniden gündeme getirdiği konularla birlikte tartışmalara neden oldu.
Bakan Tekin, partisinin 8’inci Olağan Kongresi’ne katılmak üzere geldiği Batman’da, ilk olarak vali ile bir görüşme gerçekleştirdi. Batman Valiliği’ne yaptığı ziyarette, Şeref Defteri’ni imzaladıktan sonra, Vali Ekrem Canalp ile bir süre görüştü. Daha sonra Hatice Nasıroğlu Konferans Salonu’nda yapılan kongreye katıldı ve burada konuşma yaptı.
Kongrede yaptığı konuşmada Bakan Tekin, tanıtımına yönelik olarak şunları ifade etti:
‘KÜRTÇE KURSLARA ENGEL OLAN KENDİLERİ’
“AK Parti iktidarı döneminde okullarda seçmeli Kürtçe dersi koyduk. Özel Kürtçe kurslarının açılmasının önünü açtık, özel okullarda seçmeli Kürtçe dersinin önünü açtık. DEM’li milletvekilleri soruyor. Diyor ki, ‘Açtınız, ama seçilmiyor.’ Niye diyor, ‘Devlet baskı yapıyor, seçmeyin’ diye. Kürtçe kurslarına, Kürtçe seçmeli derslerinin açılmasına engel olan bir tane yapı var demek ki, o da kendileri. Engel oluyorlar, bu derslerin açılmasına müsaade etmiyorlar. Açtığımız özel öğretim kursları, öğrencisizlikten kapanmak üzere. Sebep bunlar.”
Bakan Tekin ayrıca, teröre karşı yürütülen mücadele konusu üzerine de önemli açıklamalarda bulundu. İlişkilendirme yaparak, tam 106 yıl önceki tarihi bir olaya atıfta bulunarak sorumluluğu İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne bağladı. Bakan Tekin konuşmasında, “Üzerinde yaşadığımız coğrafya, 72,5 milletin kardeşçe yaşadığı bir coğrafyaydı. Ne zamana kadar? İttihatçılar bu ülkede egemen oluncaya kadar,” ifadelerini kullandı. Bu tarihsel bağlamda yaptığı açıklamalar, hem geçmişteki siyasi duruşlara hem de günümüzdeki siyasi tartışmalara dair önemli yorumları içermekte oldu.
Bakan Tekin’in bu konuşması, kamuoyunda geniş yankı buldu. Laiklik ve eğitim politikaları üzerine olan bu tartışmalar, Türkiye’nin siyasi gündeminin belirleyici unsurları arasında yer almakta. Özellikle eğitim sistemindeki değişiklikler ve dil politikalarının nasıl şekilleneceği, hem sosyal hem de siyasal açıdan oldukça tartışmalıdır. Bu bağlamda, Tekin’in vurguladığı noktalar, milyonlarca bireyin eğitim hakkını, dilini ve kültürel kimliğini doğrudan etkileyen unsurlar olarak öne çıkmaktadır.
Sonuç olarak, Bakan Yusuf Tekin’in Batman’daki konuşması, hem geçmişten gelen bir hesaplaşmayı hem de günümüzdeki eğitim politikalarının sorgulanmasını içeriyor. İttihat ve Terakki Cemiyeti üzerinden yaptığı bağlantı ve Kürtçe dersleri konusundaki eleştirileri, Türkiye’nin çok kültürlü yapısına ve eğitim sisteminin mevcut durumuna dair önemli ipuçları sunmuştur. Bu tartışmaların ilerleyen dönemlerde nasıl bir seyir alacağı, toplumda nasıl karşılık bulacağı ve siyasi arenada ne tür etkiler yaratacağı ise merakla beklenmektedir.
