Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın asgari ücret zammını ve emekliye refah payını dikkate almadığı açıklaması, kamuoyunda büyük tepkilere neden oldu. Yapılan araştırmalar sonucunda bakanın 3 yardımcısının durumu da gündeme gelmiş ve çifte koltuklu ve çifte maaşlı oldukları belirlenmiştir. Bakan Yardımcılarından Adnan Ertem, Vakıfbank Yönetim Kurulu üyeliği yapmaktadır ve bu görevinden ek olarak huzur hakkı adı altında ek bir maaş almaktadır. Maaşı 142 bin lira civarındadır. Faruk Özçelik ise Türkiye Halk Bankası’nda Denetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmakta ve bakan yardımcısı maaşına ek olarak buradan da ikinci bir maaş almaktadır. Diğer yardımcı Lutfihak Alpkan ise Cumhurbaşkanlığı Sosyal Politikalar Kurulu Üyesi olarak görev yapmaktadır ve çifte maaş alarak gelirini artırmaktadır. AKP’den Adıyaman Milletvekilliği yapmış olan bakan yardımcısı Ahmet Aydın da benzer şekilde bakan yardımcısı maaşı almaktadır.
Diğer yandan vekil emeklilerinin durumu da tartışmalara neden olmuştur. Temmuz ayında asgari ücretlilere ve emekli maaşlarına zam yapılmayacağı açıklanmıştır. Ancak milletvekili emeklilerine yaklaşık yüzde 20.3 oranında, yani 19.682 lira zam yapılacağı belirtilmiştir. Bu durum emekli vekiller ile diğer vatandaş emekliler arasındaki maaş uçurumunu daha da açmıştır. Geçtiğimiz aralık ayında 57 bin 463 lira fark olan bu uçurum, Temmuz ayı itibarıyla 106 bin 640 liraya ulaşacaktır. Ayrıca TBMM’deki 300 milletvekiline de emekli aylıklarına zam yapılacak ve bu da emekli vekillerin aylık gelirinin 28 emekli aylığını geçeceği anlamına gelmektedir.
Bu durumlar, gelir adaletsizliği ve ayrımcılığı konularında geniş çaplı tartışmalara yol açmıştır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın, asgari ücret zammı ve emekli refah payı gibi önemli konuları göz ardı etmesi, kamuoyunda eleştirilere neden olmuştur. Ayrıca bakan yardımcılarının çifte koltuklu ve çifte maaşlı olmaları da adalet duygusunu zedelemiştir. Vekil emeklilerine yapılan yüksek orandaki zam kararı da gelir adaletsizliğini artırmış ve halk arasında tepkilere yol açmıştır. Bu durumlar, Türkiye’deki gelir dağılımı adaletsizliği konusunda daha fazla tartışmayı beraberinde getirmiştir.