DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin TBMM Grup Toplantısı‘nda önemli açıklamalarda bulundu. Bakırhan, konuşması sırasında Türkiye’nin siyasi ortamı ve ekonomik sorunları ile ilgili dikkat çekici tespitlerde bulundu.
Konuşmasına, dünyada ve özellikle Ortadoğu’daki artan kaos ve gerilimlere dikkat çekerek başlayan Bakırhan, Türkiye’deki halkların bu olumsuz koşullardan etkilenmemek için demokratik bir mücadele verdiğini ifade etti. Ancak, iktidarın ve ona bağlı yargının bu durumu daha da kötüleştirme çabası içinde olduğunu belirtti.
Bakırhan, Ülke genelinde halkların iradesine karşı gerçekleştirilen siyasi darbeleri eleştirerek, 31 Mart seçimlerinde Mersin Akdeniz’de, Kürt, Türk, Arap, Alevi ve Sünni toplulukların oylarıyla seçilen Akdeniz Belediye eş başkanları Hoşyar Sarıyıldız ve Nuriye Arslan ile dört belediye meclis üyesinin tutuklandığını belirtti. Bu durumun, halkın iradesinin gasbı anlamına geldiğini ve demokrasiye bir darbe olduğunu vurguladı.
Yeni bir kayyım ataması gerçekleştirildiğini dile getiren Bakırhan, bu durumun yerel yönetimlerin halkla olan bağlantısını kopardığını iddia etti. Akdeniz Belediyesi’nin, açlıkla mücadele, dil ve kültürün yaşatılması gibi önemli çalışmalara imza attığını anımsatan Bakırhan, kayyım atamasının özellikle yoksul kesimleri, farklı inanç ve kültürlere mensup insanları etkilediğini savundu.
Akdenizli bir yurttaşın şu sözlerini aktaran Bakırhan: “Barış için el uzatıyorsunuz ama belediyelerimize kayyım atıyorsunuz. Bizim irademizle, emeğimizle kazandığımız belediyeleri gasp ediyorsunuz. Bu adaletsizlik ve haksızlık değil midir?” ifadeleri ile durumun ciddiyetine dikkat çekti. Bu sözlerin, mevcut durumu özetlediğini ifade etti.
Bunun yanı sıra, İstanbul Beşiktaş Belediyesi’ne yönelik yapılan operasyonları da kınadı. Gözaltına alınan Belediye Başkanı ve diğer görevlilerin serbest bırakılmasını beklediklerini söyledi. Bakırhan, “Siyasi darbeler, yargı entrikaları ve artan şiddet olayları Türkiye ekonomisini zor bir duruma sokmuş durumda,” diyerek kendine özgü bir değerlendirmede bulundu.
Bakırhan, ekonomik dengesizliklerin toplumsal barışı tehdit ettiğini, bu durumun ekonomideki eşitsizlikleri derinleştirdiğini ifade etti. 2024 yılı için enflasyon oranının %44,38 olarak açıklandığını hatırlatan Bakırhan, hükümetin vergi ve harçlara yaptığı %44’lük zammı eleştirerek asgari ücretlilerin yalnızca %30 oranında zam aldığını belirtti. Bu durum, maaş artışlarının hızla eridiği bir tablo ortaya koyarken, hükümetin bu durumu normalleştirmeye çalışmasını kabul edilemez buldu.
Ayrıca, hükümetin yandaşlarına verilen ihale ve projelere de dikkat çeken Bakırhan, bilhassa Kuzey Marmara Otoyolu projesinde verilen dolar garantisi ve yıllık dört kez yapılan enflasyon zammının araç geçiş sayısını artırdığını ifade etti. Hazine’nin zarar görmemesi için tüm araçların bu otoyoldan belirli sayıda geçmesi gerektiğini vurgulayarak, mali yüklerin halk üzerinde yoğunlaşmasının adaletli bir durum olmadığını ifade etti.
Hükümet tarafından sunulan “Kur Korumalı Mevduat” uygulamasıyla ilgili de eleştirilerde bulunan Bakırhan, bu uygulamanın ülkeye yaklaşık 900 milyar TL‘lik bir maliyet getirdiğini kaydetti. Ancak, bu yüksek maliyetin döviz kurlarını düşürmede başarılı olmadığını aktardı. Bu noktada,
