DEM Parti EŞ Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, bugünkü konuşmasında önemli bir açıklama gerçekleştirerek, meydana gelen “dil sürçmesi” durumunu düzeltme ihtiyacı hissetti. Bakırhan, kendisinin PKK lideri Abdullah Öcalan’ın parti kurarak başına geçeceği yönündeki ifadesinin yanıltıcı olduğunu belirtti. Bu açıklama, Bakırhan’ın konuyla ilgili sorumluluğunu ve ifade ettiği düşüncelerin gerçeği yansıtmadığını ortaya koymak amacı taşımaktaydı.
Tuncer Bakırhan, konuşmasına yönelik yaptığını düzeltmenin nedenini şu şekilde açıkladı: “Bugün grup toplantısında gelişmeleri değerlendirirken ifade ettiğim bir hususu, sürece duyduğum hassasiyetin gereği olarak düzeltme ihtiyacı doğmuştur.” Bakırhan, daha önceki açıklamalarında “O zaman buyurun bu ortamı sağlayın. Sayın Öcalan’ın partisini kuracağı, kongresine katılacağı mekanizmayı bir zahmet kurun” diye belirttiği sözlerin bir dil sürçmesi olduğunu vurgulayarak, asıl olarak ifade etmek istediği şeyin, Abdullah Öcalan’ın partisinin yapacağı fesih kongresine katılacağı şartların ve mekanizmaların oluşturulması gerektiği yönünde olduğunu açıkladı.
Bakırhan, “Bugünkü konuşmama dayandırılarak Sayın Öcalan’ın parti kuracağı ve başına geçeceği şeklindeki bilgiler gerçeği yansıtmamaktadır. Konuşmamın tamamından da böyle bir anlam çıkmamaktadır” ifadeleriyle, ilk açıklamasının misinterpretasyonuna işaret etti. Olası karışıklığını önlemek amacıyla, tüm tarafları barış ve diyalog zeminine katkı vermeye davet etti. Bakırhan, “Bizler demokratik ve barışçıl bir çözüm için çalışıyoruz. Farklı siyasi görüşlerimiz olsa da 40 yılı aşan çatışmalı sürecin sonlanmasını hedefleyen her türlü çabaya hassasiyetle yaklaşmak herkesin ortak sorumluluğu olmalı” şeklinde konuştu.
Tuncer Bakırhan, “Süreç yürüyecekse umut da olmalı, umut hakkı da!” diyerek sordu: Bizim muhatabımız kim?
Ne oldu?
Öte yandan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli‘nin “terör eylemlerine son vererek lağvedilmesi” çağrısı yaptığı PKK’nın lideri Abdullah Öcalan, aylardır beklenen önemli bir açıklamada bulunarak, PKK’nın kendini feshetmesi ve tüm grupların silahları bırakması gerektiğini belirtti. Öcalan’ın bu tarihi çağrısında, “Sayın Devlet Bahçeli’nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanı’nın ortaya koyduğu iradeyle diğer siyasi partilerin olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihî sorumluluğunu üstleniyorum” ifadelerine yer verildi. Ayrıca, “Devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın” mesajını da iletti.
Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısının yanına eklediği notta, “Bu perspektifi ortaya koyarken, şüphesiz, pratikte silahların bırakılması ve PKK’nin kendini feshi, demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınmasını gerektirir” denildi. Bu açıklama sonrası PKK Yürütme Komitesi, Öcalan’ın çağrınıza katıldıklarını ve gerekli adımları atacaklarını belirtti. Bu noktada komite, Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılmasını da talep etti.
PKK Yürütme Komitesi, 1 Mart’tan itibaren geçerli olacak şekilde ateşkes ilan ettiklerini duyurarak, bundan sonra saldırı olmadıkça herhangi bir silahlı eylem gerçekleştirmeyeceklerini vurguladı.
