Dünyaca ünlü bir balerin olma hayaliyle dolu genç bir kadın olan Eylül Sıla Ilgaz, yalnızca 18 yaşındaydı. İstanbul’un Kağıthane ilçesinde ailesiyle birlikte yaşayan bu yetenekli genç, hayatı boyunca büyük hayaller peşinden koşuyordu. Ancak, hayalleri trajik bir şekilde sona erdi. Olay, Eylül’ün annesiyle bir tartışma sonrası odasına geçmesiyle başladı. Bu tartışmanın ardından Eylül, kahvaltıdan sonra sinirli bir şekilde odasına çekildi ve bir daha dönmedi. Annesi Sibel Ilgaz, bir süre sonra odasına girdiğinde, kızını sırt çantası askısıyla tavanda asılı buldu.
Anne Sibel Ilgaz, korkunç manzara ile karşılaştığında büyük bir panik yaşadı. Kızının yaşamına son verdiği düşünülen askıları bıçakla keserek Eylül’ü tavandan indirmeyi başardı. Ancak Eylül’ün hayatını kaybetmiş olduğu gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kaldı. Bu durum, aile için büyük bir şok oldu. Olayın hemen ardından, durumu değerlendirmek üzere Cumhuriyet Savcısı devreye girdi. Eylül’ün ölümü, şüpheli bir durum olarak değerlendirildi ve bu kapsamda annesi Sibel Ilgaz ile babası Barış Ilgaz’ın ifadeleri alındı.
Eylül’ün hayatındaki bu trajik olayın arka planı araştırıldığında, genç kıza dair bazı bilgiler ortaya çıktı. Ailesi, Eylül’ün kahvaltıdan sonra annesiyle tartıştığını ve ardından öfkeli bir şekilde odasına geçtiğini bildirdi. Bu durum, Eylül’ün psikolojik durumu hakkında bazı ipuçları verse de, net bir sonuç elde edebilmek için daha fazla soruşturmaya ihtiyaç vardı. Genç kızın cenazesi, otopsi yapılarak olası ölüm nedeninin belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı. Eylül’ün kesin ölüm nedeni, otopsi raporu sonrasında aydınlığa kavuşacak.
Bu olay, genç yaşta yaşamını yitiren bir kişinin ardındaki dramatik aile dinamiklerini gözler önüne sererken, aynı zamanda genç bireylerin yaşadığı baskılar ve duygusal çalkantılar hakkında da toplumsal bir duyarlılık oluşturdu. Eylül Sıla’nın hayalleri ve hayata dair umutları, bu trajik sonla birlikte sonsuza dek gölgede kaldı. Gençlerin maruz kaldığı psikolojik tansiyonun, aile içindeki ilişkiler ve sosyal çevre ile nasıl şekillendiği ise üzerinde durulması gereken önemli bir konudur. Eylül’ün yaptığı danslarla ve hayalleriyle hatırlanması, onun anısını yaşatmak için bir vesile olacaktır. Bu tür olayların tekrar yaşanmaması adına, gençlerin ruhsal sağlığı ve destek sistemleri üzerinde daha fazla durulması gerektiği aşikar.