Balıkesir’in Karesi ilçesinde patlayıcı üretilen bir fabrikada yaşanan trajik patlama sonucunda 12 kişi hayatını kaybetmiş, 5 kişi ise yaralanmıştır. Bu olay hakkında görüş bildiren İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Nuri Bingöl, patlamanın nedenlerini anlamanın şu anda oldukça zor olduğunu belirtmiştir. Olayın büyüklüğü, yıkımın çok etkileyici olması dolayısıyla, neden olduğu tahribatın tam olarak ortaya konulmasının zorluğuna dikkat çekmiştir.
İSTANBUL (İGFA) – Dr. Bingöl, patlamanın meydana geldiği fabrikanın güvenli bir yapıya sahip göründüğünü ifade etmiştir. Fabrikanın küçük atölyeler halinde düzenlenmiş bir üretim tesisine sahip olduğu ve genel olarak düzenli bir üretim yapısına sahip olduğu izlenimi verdiğini dile getirmiştir. Ancak, bu güvenli izlenime rağmen, patlamanın olmasına neden olan bir eksiklik olduğunu düşündüğünü vurgulamıştır.
Dr. Bingöl, patlayıcı üretimi gerçekleştirilen bu tür yerlerde, statik elektrik gibi birçok tutuşturucu kaynağa karşı önlemlerin alınması gerektiğini belirtmiştir. Anti-statik giysiler, topraklama sistemleri ve nemlendirme uygulamalarının varlığını varsaydığını ifade etmiştir. Ancak, bu önlemlerin düzenli ve periyodik muayenelerle kontrol edilmesinin hayati önem taşıdığını belirtmiştir. Şu anki yıkım durumu nedeniyle, olayın gerçek nedeninin anlaşılmasının zor olduğunu yeniden vurgulamıştır.
PATLAMANIN ETKİSİ OLDUKÇA BÜYÜK…
Bir bilirkişi olarak, olayın incelemesi açısından evrak üzerindeki verilerin oldukça önemli olduğunu söyleyen Dr. Bingöl, söz konusu fabrikanın periyodik muayenelerinin yapılmış olup olmadığını, alınan önlemlerin bütüncüllüğünün korunup korunmadığını sorgulamıştır. Ayrıca, topraklama direnç değerlerinin hesaplanan değerlerle uyumlu olup olmadığını anlamanın teknik incelemelerle mümkün olabileceğini ifade etmiştir.
Patlamanın etkisinin oldukça büyük olduğunu dile getiren Dr. Bingöl, bu olayın piroteknik malzemelerle ilişkili olduğunu ve detayların Sakarya’daki havai fişek fabrikasında yaşanan kazadan ders çıkarmak için önemli olduğunu belirtmiştir. Ayrıca, üretim atölyelerinin yerleşim alanlarından uzakta bulunmasının önemli bir nokta olduğunu ifade etmiştir. Patlama nedenleri sorulduğunda, çeşitli olasılıkların olduğuna da dikkat çekmiştir; örneğin, yıldırım düşmesi veya sabotaj gibi faktörlerin, olasılıklar arasında bulunduğunu vurgulamıştır.
Bazı ihtimaller üzerinde durarak, sabotajın olasılığını tamamen dışlayamamakla birlikte, ilk belirlemelere göre bu durumun olmadığını belirtmiştir. Ayrıca, yıldırım düşmesi ihtimalinin de çok düşük olduğunu, ancak yine de göz ardı edilemeyeceğini ifade etmiştir. Bu tür tesislerin korumalı olduğu için, yıldırım düşmesi gibi durumlara karşı tedbirlerin alındığını düşündüğünü dile getirmiştir.
STATİK ELEKTRİK TEHLİKESİ…
Dr. Bingöl, patlayıcı üretimi yapılan alanlarda en büyük risklerden birinin statik elektrik olduğunu vurgulamıştır. Statik elektriğin kontrolünün zor olduğu için büyük bir tehlike oluşturduğunu belirtmiştir. Bu nedenle, kapsamlı bir topraklama sisteminin oluşturulması gerektiğini ve çalışanların anti-statik giysiler giymelerinin önemli olduğunu ifade etmiştir. Ayrıca, içerideki sistemlerin de özel özelliklere sahip olması gerektiğine dikkat çekmiştir.
Çalışanlara gerekli eğitimlerin verilmesi konusunda da bilgi veren Dr. Bingöl, tehlikeli alanlarda çalışacak personelin gereken yeterlilikte olması gerektiğini vurgulamıştır. Görülen kadarıyla, tesisin çoğunlukla otomasyon sistemleriyle çalıştığını ifade etmiştir. Ancak, yine de manuel işlerin yapıldığını ve bu alanlarda deneyimli işçilerin tercih edilmesi gerektiğini belirtmiştir.
PATLAMA ALANI SAVAŞ ALANINA BENZİY