Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nde kadın çalışanlar, artan kadın ve çocuk cinayetlerine karşı bir tepki olarak, 10 bin 10 çınar yaprağından oluşturdukları “Uyanış” adlı gelinliği tasarladılar. Bu proje, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında gerçekleştirildi.
BALIKESİR (İGFA) – Kadın ve çocuk cinayetlerine gösterilen tepkiler gün geçtikçe büyürken, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı’nın katkılarıyla 15 BALMEK personeli bir araya geldi. 25 Kasım’da gerçekleştirilen etkinlik, farkındalık oluşturmayı amaçladı. Tasarımcılar, güç sembolü olarak çınar yaprağını kullanarak kırılganlığa dikkat çektiler. Gelinliğin tasarımında, baş kısmındaki ip tutsaklığı, kadınların maruz kaldığı esareti simgeliyor. Yüz kısmında yer alan parçalanmış çınar yaprakları ise yok oluşa giden kadınların çığlığını temsil ediyor.
Uyanış adlı gelinliği tasarlayan kadın çalışanları ziyaret eden Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, bu önemli farkındalık çalışmaları için tebriklerini iletti. Akın, “Biz, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi olarak Balıkesir’den büyük bir sesle kadın cinayetlerine ‘Hayır’ diyoruz. Bu ilkel vahşete ‘Dur’ diyoruz” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesiyle birlikte kadın ve çocuk cinayetlerinde önemli bir artış yaşandığına dikkat çeken Akın, “Bugün, İstanbul Sözleşmesi’ne daha çok ihtiyacımız var” dedi.
Akın, 10 bin 10 çınar yaprağının kullanıldığı bu çalışmayı yüksek takdirle karşıladı ve “En büyük hayalimiz, hedefimiz güvenli bir Balıkesir. Kadınların güven içinde yaşadığı; evlatlarımızın, kardeşlerimizin güven içinde işlerine, okullarına gittiği bir Balıkesir için çalışıyoruz. Burada da BALMEK çalışanları 10 günde 15 kişi olarak, 10 bin 10 yapraktan oluşan bir çalışmayı sembolize ettiler. Emeği geçen bütün çalışma arkadaşlarımı tebrik ediyorum” şeklinde belirtti.
Son dönemde ardı ardına meydana gelen kadın cinayetleri ve çocuk istismarı vakalarının toplum üzerinde yarattığı derin etkilere de değinen Akın, Balıkesir’de bu tür olayların yaşanmaması için bir seferberlik içinde olduklarını açıkladı. “Ağzı süt kokan bebeklerimiz, ilkokul çağındaki çocuklarımız ve hayatının baharındaki genç kadınlarımız hayattan koparılıyor. Her biri, toplumsal çürümenin ve geri kalmışlığın yaratmış olduğu ilkel güç hegemonyasının vahşetine kurban gidiyorlar” diyen Akın, örnek olarak 8 yaşında hayatını kaybeden Narin, İstanbul’da katledilen Ayşenur ve İkbal’i verdi. Bu bireylerin toplumsal bir utanç meselesi olduğuna vurgu yapan Akın, “Bu utanç, bütün bir topluma ama en başta toplumu idare eden ve kanun koyanlara aittir” şeklinde konuştu.